korona günlerinde hangi kitap

24 Eylül'de "zorunlu bir ara" diyerek ayrılmışım sizlerden. Köprünün altından epey sular aktı. Pek çok yenilik, pek çok değişiklik; zorluk, güzellik... Bu süre zarfında hepsi bir aradaydı benim için. Buraya ne zaman dönüş yaparım onu bile bilmiyordum. Gerçi hâlâ da bilmiyorum ya!

"Peki bu yazı neyin nesi?" diyecek olursanız... Belki de buralara bir özlem. Bilenler bilir, okuduğum kitapları sizlerle paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Kitap okumayı seven gerçek okurlara seslenmek "Bak bu kitap da var. Okumadıysan ne duruyorsun, belki de bu kitap senin için" demek hakikaten çok keyifli. Ama daha önce de dediğim gibi bazen hayat sizi bambaşka yerlere, farklı mecralara, ilgi alanlarına sürüklüyor ve hayattaki öncelikleriniz yer değiştirebiliyor. En azından benim için. 

İşte tam da böyle bir dönemden geçerken bir de dünyayı etkisi altına alan bu salgın hastalık çıkınca işin rengi iyice değişti. Bilmeyenler için söyleyeyim edebiyat öğretmeniyim ve bu hastalık sebebiyle eğitimin bambaşka bir yönüyle iyice haşır neşir olmaya başladık. Bu teknolojik yöne pek de yabancı olmamakla birlikte öğrencilere faydalı olabilmek adına yaptığım çalışmalar epey vaktimi alıyor şu sıralar. Onun için de buralara ne zaman kesin dönüş yaparım şu an için bilmiyorum.


Bu yazı nereden aklına geldi derseniz salgının patlak verdiği ilk dönemde "Veba" ve "Körlük" adlı kitapların blog sıralamasında yükselişe geçtiğini fark ettim. Konu "salgın hastalık" olunca bu ilgi de kaçınılmazdı. Ama ben yine de bu tür zorlu süreçlerde daha hafif, daha rahatlatıcı belki eğlendirici kitapların okunması taraftarıyım. Belki de onun için bu yazıyı hazırlamak istedim.

Blog sayfalarımı şöyle bir tarayıp "korona günlerinde hangi kitap" sorusuna benim bulduğum cevaplar şöyle: 

(Kim bilir belki biri de sizin içindir)

Gözüme takılan ilk kitaplardan biri "Titreşim Tıbbı". Sağlığın ne kadar önemli olduğunun altını iyice çizdiğimiz şu günler için biçilmiş kaftan olabilir.

Polisiye romanları seviyorsanız büyük bir merak ve beğeniyle okuduğum "Mavi Trenin Esrarı" belki sizin de ilginizi çeker.

Heyecan ve merak unsurunun öne çıktığı bir diğer kitap ise "Kayıp Tablo". Ressamlar, koleksiyonerler ilginizi çekiyorsa bu kitap tam size göre.

Ben romantik takılmak istiyorum. Çiçek, böcek, biraz aşk hafif heyecan diyorsanız kitabınız "Son Kamelya".

Toplumun eleştirisi biraz da mizahla bir araya gelse diyenler için iki kitabım var. Biri "Görünüyorum O Halde Varım" (Bu kadar görünmeye çalışırken iyice evlere kapandık. O da ayrı bir ironi) 
Diğeri "The School of Mandıra Filozofu"

Satırlarında pozitif düşünceler bulabileceğim, kendimi gerçekleştirme yolunda bana farklı bakış açıları kazandıracak bir kitap okumak isterim, diyorsanız "Nil'in Kelebekleri" ilginizi çekebilir.

"Yaşadığım bu süreç hayata daha dingin, daha sakin, daha ılımlı bakmama vesile oldu" cümlesini son zamanlarda sık kullanır olduysanız bu görüşünüzü destekleyip sizi daha da ilerilere taşıyabilecek kitaplar "Dinginliğin Gücü" ve "Yaşamak, Sevmek, Öğrenmek"

Yok ben çizgimi bozmam ille de edebiyat diyenler için seçtiğim kitaplar ise "Yürüme" ve "Aksaray'dan Bir Perihan"

Kitap okumayı, hayata gülümsemeyi ve en azından şu sıralar EVDE KALmayı unutmayın.


Bu Haftaki Tercihleriniz

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

GÖR BENİ (Azra KOHEN)

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

BANDO TAKIMI (Muzaffer İZGÜ)

ŞEMS-İ TEBRİZİ'NİN ÖĞRETİLERİ