simyacı
“Simyacı”,
Paulo Coelho’yu okura tanıtan, sevdiren en önemli eseri hiç kuşkusuz. Kendi
kişisel menkıbesini, hazinesini, bulmak için yola çıkan ve bu sırada başından
pek çok macera geçen bir çobanın hikâyesi anlatılıyor kitapta. Ve anlıyoruz ki
esas seyahat, kendimize, kendimizle yaptığımız yolculuk. Yolda karşılaştığımız
her işaret, her kişi aslında ruhumuzun bir yansıması. Ya almamız gereken bir
ders, ya vermemiz gereken bir sınav, ya da…
“Simyacı”
kitabına daha önce “kitap pınarım” da yer vermiştik. Bugün niye aynı başlık
diyorsanız…
Aslında
bugün farklı bir yolculuğa çıkıyoruz. Daha önce kitap kapakları hakkındaki
düşüncelerimden söz etmiş ve bir kitap için kapağın önemini aktarmıştım. Bir kitabın kapağı bile ülkeden ülkeye ya da dönemden döneme farklılık gösterebiliyor. Çünkü her toplumun ortak değerleri
olduğu gibi farklı “kültürel” değerleri de var ve bunlar sanat, kültür
eserlerine de bir şekilde yansıyor. Dünyada tanınmış, çeşitli dillere çevrilmiş bir kitabın
kapaklarına baktığımızda da kültürel benzerlik ya
da farklılıklar hemen göze çarpmakta. Hatta bu kültürel anlayış aynı ülkede bile dönem dönem değişim göstermekte.
Neyse
sözü daha fazla uzatmıyorum ve sizleri farklı dillerdeki “Simyacı” kitap
kapaklarıyla baş başa bırakıyorum.
136. baskı |
25. yıla özel, ciltli
ve kutulu baskısı yapılan Simyacı Baskı Yılı: 2016
|
Azeri Türkçesi
İngilizce
İlk İngilizce baskının kapağı |
25. yıl özel baskı |
Almanca
İspanyolca