TEMEL DANS EĞİTİMİ (Gürbüz AKTAŞ)
Gürbüz Aktaş, dans hakkında çeşitli çalışma ve araştırmalar yapmış, konusunda uzman bir isim. “Temel Dans Eğitimi” adlı eseri dört bölümden oluşuyor. “Dans’ın Tarihsel Gelişimi, Dansın Ana Malzemesi İnsan Vücudunu Tanıma, Temel Dans Eğitimine Giriş, Örnek Çalışma Programı” Tüm bu ana başlıklar, alt başlık ve çizimlerle desteklenerek okurların beğenisine sunulmuş.
Gürbüz Aktaş, kitap için hazırladığı ön sözde, kitabın yazılış amacıyla ilgili olarak şunları söylüyor: “...Çalışmama başlarken hedefim, dansla ilgilenen her kişi ve dans eğitimi yaptıran bütün kurum ve kuruluşlar oldu. Çünkü dans eğitimi yaptıran her kurumun ve her insanın bu alanda, az da olsa, gerekli bilgi sahibi olmaları gerektiğine inanıyorum...”
Gürbüz Aktaş, kitap için hazırladığı ön sözde, kitabın yazılış amacıyla ilgili olarak şunları söylüyor: “...Çalışmama başlarken hedefim, dansla ilgilenen her kişi ve dans eğitimi yaptıran bütün kurum ve kuruluşlar oldu. Çünkü dans eğitimi yaptıran her kurumun ve her insanın bu alanda, az da olsa, gerekli bilgi sahibi olmaları gerektiğine inanıyorum...”
“Dans,
insanın kendi duygu ve düşüncelerini anlatabilmesi ve toplumla bir iletişim
kurabilmesi için anlam içeren hareketler topluluğunun, meydana getirdiği
estetik ve ritmik özelliğe sahip bir yaratıcılığın sonucu olan fiziksel ve
duygusal davranıştır.”
*
* * * *
“Toplumların
sanat tarihleri kendi kültürlerinin oluşumu ve gelişimine bağlıdır. Örneğin,
Azerbaycan danslarının tarihi İ.Ö.IV. yüzyıllara kadar giderken, Mısır veya
eski Yunan dansları daha eskilere dayanmaktadır. Öte yandan, Türklerin
geleneksel danslarının geçmişine baktığımızda bu tarihin daha da eskilere
dayandığı görülmektedir. Metin And ‘A Pictorial History of Turkish Dancing’
adlı eserinde ‘Türk geleneksel
danslarının tarihine ve kökenine
değinebilmek için bu topraklar üzerinden gelip geçmiş bütün kültürlerin tarihlerine
inmek ve onların bıraktıkları kültürel izlere değinmek zorunluluğunun doğduğunu
görürüz.’ şeklinde bir görüş ileri sürmektedir.”
*
* * * *
“Taklit
dansları, birçok ülke danslarında olduğu gibi, geleneksel Türk danslarının
büyük bir bölümünde de etkindir. Örneğin, Artvin yöresindeki ‘Coşkun Çoruh’
adlı dansın Çoruh nehrinin çılgınca akışından etkilenilerek ortaya çıktığı
düşünülmektedir. Ayrıca, Van yöresinde oynanan ‘Kurt-Kuzu’, Bingöl yöresindeki
‘Kartal’, Kars’ta ve diğer doğu bölgelerimizde oynanan ‘Tavuk Barı’ gibi
oyunlar taklit danslarına örnek olarak gösterilebilir. Afrika’nın bazı
bölgeleri, Avusturalya’nın Yeni Gine bölgesi, Uzakdoğu halklarının birçoğu ve
yerli Amerikalılar (Kızılderili) taklit dansları yaygın olarak yapan ülkelerin
başında gelmektedir. Taklit dansları zengin kaynağı dolayısıyla doğa taklidi,
insan taklidi, hayvan taklidi gibi birkaç kategoride incelenebilir. Ancak,
bunlar içinde en çok yapılan taklit dansları hayvan taklitleridir.”
*
* * * *
“Bazen
de halklar, geleneksel danslarını bir spor etkinliği olarak yaparlar. Örneğin
Hindistan’ın bazı bölgelerinde yaygın olan savunma sporu, Brezilya’nın sokakta
gelişen ‘Kapovera’ dansı, Çin’de sabah sporu olarak yapılan ‘Tai-Chi’, sporla
dansın birleştiği birer dans türü haline gelmişlerdir. Ancak, mesleği dans
olmayan birçok insan bu dansları sadece sportif amaçla yapmakta ve bu fiziksel
davranış onlar için yalnızca sosyal bir çalışma niteliği taşımaktadır. Yani bu
amaçla yapılan danslar geleneksel veya dini nedenlerle yapılan danslardaki gibi
bir dans niteliği taşımaz.”
*
* * * *
“Hangi
toplumda olursa olsun, insanlar sosyal hayatlarının bir parçası olarak, dans
yoluyla kendilerini eğlendirmek ve çevrelerinden kaynaklanan her türlü stresi
atmak isterler. Sosyal danslar, bu özelliğinden dolayı, dünyanın her ülkesinde
en yaygın olarak yapılan dans türüdür. Örneğin, salon dansları (ballroom dance)
diye adlandırdığımız tango, vals, ça ça ça, swing v.b. gibi danslar, insanların
zevkle yaptığı kişisel ve toplumsal ilişkilerin sağlandığı sosyal etkinlikler
arasındadır.”
*
* * * *
“Bale
(Ballet) sözcüğü İtalyanca olup ‘oyun’ anlamına gelmektedir. XV. yüzyılda, ilk
olarak, İtalya’da saray soylularını eğlendirmek amacıyla geliştirilen bale daha
sonra Kral III. Henry’nin annesi olan Kraliçe Katherin De Medicine tarafından
Fransa’ya götürülerek Fransız soylularına tanıtılmıştır. Hatta bizzat Kral XIV.
Louis’nin kendisi de bale yapmış ve balenin geliştirilmesine büyük katkıda bulunmuştur.”
*
* * * *
“Dans
türleri içinde en kurallı ve sistematik tür olan bale bütün Dünya’da yaygınlık
kazanırken, Türk balesi de, ilk defa, İngiliz Ninette de Valois (İngiliz RoyalBalesi kurucularından) adlı bir bayan tarafından kurulmuştur.”
*
* * * *
“Yirminci
yüzyılın başlarında ilk önce Amerika ve Almanya’da balenin kesin kuralcılığına
bir tepki olarak geliştirilen ‘modern dans’ serbest stil bir dans türüdür.
Öncülüğünü Amerikalı Isadora Duncan’ın yaptığı modern dans daha sonra Avrupa ve
diğer ülkelere yayılmıştır.”
*
* * * *
“Caz
dansı bugün Dünya’da hızla yayılan, çok sayıda form ve türe sahip serbest bir
dans türüdür. Bu nedenle, ‘Caz dansı yapıyorum.’ diyen bir dansçıya hemen hangi
tür Caz dansı yaptığı sorulur. Örneğin, ‘Broadway Jazz’ türünün, tekniği ile
başka bir ekol yaratmış olan, ‘Katherin Dunham’ Caz dans türü farklı yapıya
sahiptir. Çünkü ‘Broadway Jazz’ stili daha çok müzikhollerde ve daha çok
yaratıya dayalı gösteri amacıyla geliştirilmişken, ‘Dunham’ tekniği
gelenekselliğe dayanmaktadır.”
*
* * * *
“Doubler’a
göre dansın dini, geleneksel v.b. gibi bir nedenle yapılması dışında insanın
duygusal ve sinirsel stresten arınmasına yardımcı olan bir yararı vardır.
Atılan strese ve duyulan mutluluğa sosyal ve sportif nedenleri de eklediğimiz
zaman, dans emenin gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Sanatsal
nedenler ise bütün bunlara başka bir boyut eklemektedir.”
*
* * * *
“Dans
açısından insan anatomisini derinlemesine incelemek ve analizini yapmak çok
önemlidir. Ancak, anatominin çok ayrıntılı bir sistem olması nedeniyle, burada
yalnızca dansçılara ve öğreticilere gerekli olan basit ve öz bilgiler
kazandırma amacı güdülmüştür. Bu nedenle, insan vücudunun ve anatominin
incelenmesinde, bizi en çok ilgilendiren kas sistemi, kemikler ve eklemler
olacaktır. Çünkü bir hareketi istenilen nitelikte ve başarıda
gerçekleştirebilmek, kasların, kemiklerin ve eklemlerin yapıları ve
özellikleriyle yakından ilgilidir.”
*
* * * *
“Normal
bir insan vücudu sınırsız sayılabilecek ölçüde hareket yapma becerisine
sahiptir. Ancak, bu beceri, hem gereken çalışmayı yapmakla, hem de daha önceki
konumuz olan, vücudun anatomik yapısıyla yakından ilişkilidir. Başka bir
deyişle anatomik yapı bu becerileri kısıtlamaktadır. Esnek bir kas ve eklem
yapısına sahip olan bir kişi arzu edilen hareketleri yapmakta zorluk çekmezken,
diğeri esnek bir kas ve eklem yapısına sahip olmadığı için aynı hareketi
yapmakta zorlanabilmektedir.”
*
* * * *
“Sanatla
uğraşan kişiler genellikle duygusal insanlardır. Bu, dans sanatında olduğu gibi,
güzel sanatların herhangi bir dalında da böyledir. Dolayısıyla, öğretici aynı
zamanda bir sanatçı olarak, insanların değişik karakterlere sahip olduklarını
fark etmeli ve zor da olsa, değişik karakterlere sahip kişilere hitap
edebilmeyi hedeflemelidir.”
*
* * * *
“Bir
dans öğrencisi kendi özelliklerini, kuvvetli ve zayıf taraflarını bilerek
çalışmalıdır. İyi bir dansçının özellikleri nelerdir? Konusunda başarılı olmak
isteyen bir öğrencinin ilk yapması gereken şey yukarıdaki soruya yanıt bulmak
olmalıdır. Daha sonra, kendi yapısını iyi tanımalı, kuvvetli ve zayıf taraflarını
dikkate alarak, fiziksel yapısına uygun bir dans çalışması seçmelidir.”
*
* * * *
“İnsanın
dansçı olabilmesi için muazzam bir vücut yapısına sahip olması gerekli
değildir. Çünkü bu yapılan dansın türüne göre değişir. Asıl önemli olan, yapmak
istediği şeyi tespit edip, vücuduna gereksiz zararları vermeden, yaptığı dansı
severek, zevk alarak ve bir anlam vererek yapmasıdır.”
▬ ▬ ▬