MUTLULUK SANATI (DALAİ LAMA - Howard CUTLER)
“Mutluluk Sanatı”, batılı bir psikiyatr Howard C. Cutler’ın, uzak doğu kültürünün önemli simalarından Dalai Lama ile yaptığı sohbetleri içermektedir.“Hayatın Amacı, İnsan Sıcaklığı ve Sevecenlik, Acıyı Dönüştürmek, Zorlukların Üstesinden Gelmek” gibi bölümlerden oluşan kitap, yaşamın koşuşturmasında zaman zaman unuttuğumuz bazı noktaları tekrar hatırlamamız için.
“Bu görüşmeler Dalai Lama’nın insanları daha mutlu bir yaşama yöneltmek için aktardığı görüşlerini içermektedir. Ayrıca batılı bir psikiyatrın görüş açısını yansıtan kendi gözlemlerim ve yorumlarım da bu görüşlere eklenerek tek bir proje altında toplanmıştır. (Howard C. Cutler, MD.)”
*
* * * *
“Bir
süre sessiz kaldıktan sonra devam etti: ‘Sanırım, modern Batı toplumlarında
temeli bilime dayanan güçlü bir kültürel şartlanma var. Fakat bazı örneklerde,
Batı bilimince konmuş öncüller ve parametreler, bazı gerçeklerle ilişkiye geçme
biçiminizi sınırlayabilir. Örneğin, sizde, her şeyin tek bir ömrün iskeleti
içinde açıklanabileceği düşüncesinin sınırlaması var; dahası bunun her şeyin
açıklanabileceği, açıklanması gerektiği ve açıklaması olduğu kavramı ile
birleştiriyorsunuz. Fakat açıklama yapamayacağınız gerçeği ile karşı karşıya
geldiğinizde, bir tür gerilim yaratılıyor ve bu tıpkı şiddetli bir ıstırap
hissine benziyor.’”
*
* * * *
“Memnuniyet duygumuz büyük ölçüde kıyaslama
yapma eğilimimiz tarafından etkilenir. Şu anki durumumuzu geçmişimizle
kıyasladığımızda daha iyi bir durumda olduğumuzu görürsek, mutlu oluruz.
Örneğin, yılda 20.000 $ kazanıyorken birdenbire 30.000 $ kazanmaya başlarsak
kendimizi mutlu hissederiz, fakat bizi mutlu kılan kazancımızdaki mutlak artış
değildir, çünkü kısa süre sonra yeni kazancımıza da alışırız ve yılda 40.000 $
kazanana dek mutlu olamayacağımızı fark ederiz. Çevremize bakar ve kendimizi
başkalarıyla kıyaslarız. Ne kadar kazanırsak kazanalım, eğer komşumuz bizden
fazla kazanıyorsa kazancımızdan tatmin olamayız. Profesyonel sporcular, yıllık
gelirlerinin 1 milyon $, 2 milyon $ ya da 3 milyon $ olmasından şikâyet ederler
ve mutsuzluklarını haklı çıkarmak için de takım arkadaşının daha yüksek ücret
almasını delil olarak gösterirler.”
*
* * * *
“Mutluluğa
ulaşmanın birinci koşulunun kişinin zihinsel tutumu olduğunu söylerken tabii ki
yiyecek, giyecek ve barınak gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanması
gerektiğini reddetmiyoruz. Fakat bu temel ihtiyaçlar karşılandığında, mesaj
açıktır: Daha fazla paraya, daha büyük
başarılara ya da üne, mükemmel bir bedene ve hatta ideal eşe ihtiyacımız yok –
şimdi, tam şu anda, eksiksiz bir mutluluğa ulaşmak için gereksinim duyduğumuz
temel donanım olan bir zihnimiz var.”
*
* * * *
“İzlediğimiz
yol ya da çalışma ne olursa olsun, düzenli olarak çalışmak ve buna alışmak
dışında hiçbir şey bunları daha kolay hale getiremez. Çalışma yoluyla kendimizi
değiştirebiliriz.”
*
* * * *
“Disiplinden
kastettiğim, kendini disipline sokmaktır, bir başkası tarafından size dışarıdan
dayatılan bir disiplin değildir. Ayrıca, olumsuz özelliklerinizin üzerine
çıkmak amacıyla uygulanan disiplinden bahsediyorum. Bir suç şebekesinin lideri,
başarılı bir soygun gerçekleştirmek için disipline ihtiyaç duyabilir, fakat bu
disiplin yararsızdır.”
*
* * * *
“Nöropsikolojimizde
şiddete eğilim göstermemiz için bizi zorlayan hiçbir şey yoktur. Temel insan
doğasını inceleyen pek çok araştırmacı, temelde iyi, koruyucu insanlar olarak
gelişme potansiyelimiz olduğu gibi şiddet dolu, saldırgan insanlar olarak
gelişme potansiyelimiz (gizilgücümüz) olduğunu da düşünmektedirler; bu
durumlardan hangisinin baskın çıkacağı bir eğitim sorunudur.”
*
* * * *
“Yarın
bu zamanda burada olacağımızın bir garantisi yoktur. Gene de tamamen bu temel
umut nedeniyle çalışmaya devam ederiz. Bu nedenle zamanı en iyi şekilde
kullanmalıyız. Bence zamanın doğru kullanılması şudur; eğer yapabiliyorsanız
diğer insanlara, diğer canlılara yardım edin, eğer bunu yapamıyorsanız en
azından onlara zarar vermekten kaçının.”
*
* * * *
“Mark Twain’in
dediği gibi, ‘hiçbir erkek ve hiçbir kadın, bir çeyrek yüzyıl evli kalana dek
mükemmel bir aşkın ne olduğunu gerçekten bilemez…’”
*
* * * *
“Harvard
Üniversitesi’nde psikolog olan David McCellan’ın yaptığı bir deneyde, bir grup
öğrenciye, Kalküta’da hasta ve yoksul insanlar arasında çalışan Rahibe
Teresa’nın filmi gösterilmiştir. Öğrenciler, filmin kendilerinde şefkat
duyguları uyandırdığını belirtmişlerdir. Bundan sonra, öğrencilerin tükürüğü
incelenmiş ve solunum sistemindeki enfeksiyonlara karşı savaşmaya yardımcı olan
immunoglobulin-A’da artış olduğu görülmüştür.”
*
* * * *
“Kişi,
her olayın, her durumun farklı yönleri olduğunu anlamalıdır. Her şeyin göreli
bir doğası vardır.”
*
* * * *
“Sorunlar
baş gösterdiğinde, genellikle sorunlara bakış açımız daralmaktadır. Tüm
dikkatimiz, bu sorun hakkında endişelenmeye yönelir ve bu tür zorlukların
sadece bizim başımıza geldiğini düşünürüz. Bu durum, kişiyi, sorunu daha da zor
hale getiren bir tür kendini yıpratmaya götürmektedir.”
*
* * * *
“Gerçekte
kimse yüzde yüz kötü değildir. Yeterince uğraşırsanız, karşınızdaki insanın
bazı iyi özelliklere sahip olduğunu görebilirsiniz. Birisini tamamen kötü
olarak görme eğilimi, o kişinin gerçek doğasından çok, bizim o kişi hakkındaki
görüşümüzden kaynaklanmaktadır.”
*
* * * *
“Yazar
Graham Green, Üçüncü Adam (The Third Man)
adlı kitabında şöyle yazmıştır: ‘İtalya’nın Borjialar’ın idaresi altında
kaldığı otuz yıl boyunca, savaş, terör, cinayet ve kan dökme hiç eksik olmadı;
fakat aynı zamanda Mikelanjelo, Leonardo da Vinci ve Rönesans’ı da ürettiler.
İsviçre’de kardeşlik, beş yüz yıl süren bir demokrasi ve barış yaşanmıştı; peki
ne ürettiler? Guguklu saat!’”
*
* * * *
“Eğer
çok yüksek umutlar besliyorsak, hayal kırıklığına uğrayabiliriz. Çok küçük
umutlar beslemek de, sınırlarımıza meydan okuma ve gerçek potansiyelimizi
ortaya çıkarma isteğimizi bastıracaktır.”
*
* * * *
“Eğer
biri okla vurulmuş bir kişiye rastlarsa, okun nereden geldiği, ya da oku atanın
kim olduğu ya da okun gövdesinin hangi ağaçtan yapıldığı, ok ucunun nasıl
şekillendirildiği ile zaman kaybetmemelidir. Bunun yerine dikkatini, oku hemen
çıkartmak üzerinde yoğunlaştırmalıdır.
Shakyamun, Budha”
Shakyamun, Budha”
*
* * * *
“İnsanlığı
bölen pek çok şey, dünyada pek çok sorun vardır. Din, dünyadaki kavga ve
acıları azaltmak için bir çare olmalıdır, bir başka kavga sebebi değil.”