KUT HAN (Gürhan TÜMER)
“Bir varmış bir yokmuş...”
“Kut Han” adlı masalda Kut-Han, Kutsu-Han ve Kutçuk-Han’ın başından geçen maceralar anlatılıyor. Gürhan Tümer’den tüm masal sevenlere.
“Kut Han” adlı masalda Kut-Han, Kutsu-Han ve Kutçuk-Han’ın başından geçen maceralar anlatılıyor. Gürhan Tümer’den tüm masal sevenlere.
“Kut-Ülke
halkı, ayı günü gelince doğan bebeğin, anasının karnından çıkar gibi
görünmesine karşın, aslında bu yumurtadan çıktığına inanırmış ve bu inanç,
yüzlerce, binlerce yıldır böyle sürer gidermiş.”
*
* * * *
“Beri
yandan, karnı burnunda 2000. Kutsu-Han, aslında kocası gibi düşünüyormuş ama
içi yine de tam rahat değilmiş. Kadıncağız, 2000. Kutçuk-Han’ın ileride iyi bir
Kut-Han olup olmayacağından da kaygı duyarmış ya, asıl korkusu, törelere
törenlere uymadığı için, hem kendisinin, hem kocasının, hem de doğacak çocuğun
tanrılar tarafından cezalandırılmasıymış.”
*
* * * *
“Çiçek-Han
adını verdiği ikinci çocuğunu, sarayının bahçesine, birinci çocuğu Kaya-Han’ın
durduğu subaşındaki yeşilliklerin içindeki uygun bir yere diktiren Kut-Han,
daha sonra, o zamana kadar, hiçbir Han’ın yapmadığı, yapmayı aklının köşesine
bile getirmediği başka bir iş daha yapmış, saray bahçesinin kapılarını halka
açmış.”
*
* * * *
“Doğrusu
ya, Kutsu-Han da bu kez, Kaya-Han’ı doğurduğu zamanki kadar mutsuz olmamış, o
zamanki gibi, ağlamaktan gözleri şişmemiş. Hele aradan biraz daha zaman
geçince, kayadan ve çiçekten çocuklarını o kadar benimsemiş, onları o kadar
sever olmuş ki, daha önceleri, ta evlendiğinden bu yana, dışarı çıkmayı pek sevmezken,
sarayın geniş salonlarında dolaşmayı, süslü odalarında oturmayı yeğlerken,
şimdi bahçeden içeri girmez olmuş.”
*
* * * *
“Şimdi
artık günler, haftalar, aylar geçiyor, Kutsu-Han’ın karnı burnuna doğru
yükseliyor ve Kut-Han’da, Gençler Kurulu’nun üyeleri de, Yaşlılar Kurulu’nun
Başkanıyla başkan yardımcıları da, birbirleriyle şuncacık bir ilişkisi,
şuncacık bir benzerliği olmayan apayrı nedenlerle, kuramlara dayanarak,
dördüncü çocuğun bir insan olacağına inanıyorlarmış inanmasına ya, her birinin
içinde yine de hiçbir kuşkunun bulunmadığı söylenemezmiş.”
*
* * * *
“Kut-Han,
on yedi kez on yedi yıldır, beklemeye öylesine alışmış ki, birini yollayıp,
Gençler Kurulu Başkanı’nın neden gelmediğini sordurmayı akıl edememiş.”
*
* * * *
“Sessizliğin
kaynağını bulmak, sesin kaynağını bulmaktan çok daha zor olduğundan, bu işe
kalkışanlar çok çalışmak, çok çabalamak, çok uzun süre araştırmak zorunda
kalmışlar.”