KÜÇÜK ŞEYLER (Üstün DÖKMEN)
“Hayat bir andır, o da bu andır.”
Belki de bu ânı fark ettiğimiz ölçüde yaşamımız anlam kazanır.
Psikolog, yazar Üstün Dökmen “Küçük Şeyler” adlı kitabında rollerimizin tutsağı olmadan yaşamdan keyif almanın, ona anlam katmanın yollarını gösteriyor.
Belki de bu ânı fark ettiğimiz ölçüde yaşamımız anlam kazanır.
Psikolog, yazar Üstün Dökmen “Küçük Şeyler” adlı kitabında rollerimizin tutsağı olmadan yaşamdan keyif almanın, ona anlam katmanın yollarını gösteriyor.
“Bir
süredir televizyonda ‘Küçük Şeyler’ adlı bir program yapıyorum. Elinizdeki
kitap, bu programdaki bazı konuların genişletilmesiyle ve yeni konuların
eklenmesiyle oluştu. Kitabın çerçevesi, insan ilişkileri, iletişim hataları,
yaşama sevinci, çocuklarla iletişim, eşlerle iletişim, rollerimiz, kadın-erkek
eşitliği…”
üstün dökmen |
*
* * * *
“Bu
dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı
vardır.”
*
* * * *
“Bir
düğüne giden insanların, bir şeyleri övmekten çok, negatif eleştiri
yönelttiklerini görürüm. Ufacık ufacık ayrıntıları yakalayıp kurabiyeleri,
limonataları, gelinin, damadın kaşını, gözünü, kayınvalidelerin elbiselerini
eleştirdiklerini duyarım. İnsanlar eleştiriyorlar, eleştiriyorlar, ondan sonra
da ‘Amann bize ne, Allah mesud etsin’ diyorlar. İyi de, şu ‘bize ne’yi en
baştan demeyi öğrenebilir miyiz acaba?”
*
* * * *
“Bir
insan parmağı, evrende çok küçük bir şeydir. Ama bir parmak izinin, geçmişteki
ve gelecekteki tüm parmak izlerinden farklı olması, işte bu büyük bir şeydir.”
*
* * * *
“Neyin
önemli, neyin önemsiz olduğu, neyin kabalık, neyin kibarlık olduğu, üç boyutta
değişir: Kişiden kişiye değişir, toplumdan topluma değişir, zaman içinde
değişir.”
*
* * * *
“Enstantane
küçük bir andır; ama o anı yakaladığınızda o an ömür boyu karşınızdadır.”
*
* * * *
“Mutsuz
olmayı, şuna buna söylenmeyi, karamsarlığı öylesine derinden öğrenmişiz ki, ‘Bu
ülkede yaşanmaz’ ve nihayet ‘Batsın bu dünya’ demeye hakkımız olduğunu
düşünüyoruz sonuçta. Ve daha da kötüsü, iyimser birini gördüklerinde canları
sıkılıyor kötümserlerin, adeta ‘Şuna bir şey söyleyeyim de keyfi kaçsın’
diyorlar içlerinden.”
*
* * * *
“Rol tutsaklığı, kişinin rolleriyle övünmesi, kendisine ait rolleri, farkında
olmadan kendinden üstün tutmasıdır. Rollerimizi kendimizden üstün tuttuğumuz
zaman, bir anlamda rollerimizin altında eziliriz, kendimizi bir kenara atmış
oluruz.”
*
* * * *
“Sıcak
bir yaz günü buz gibi bir bardak suyu Doktor Ayşe Hanım içmez; Ayşe içer.
Doktor Ayşe Hanım hastalarına bakar.”
*
* * * *
“Ben
ülkemde yerdeki ekmeğe tekme atıldığını hiç görmedim. Ama yerdeki insana tekme
atıldığını çok gördüm. Yerdeki ekmeklere gösterdiğimiz saygıyı birbirimize de
göstereceğimiz günlerin gelmesini diliyorum.”
*
* * * *
“İbn-i
Sina ‘Bilim ve sanat iltifat görmediği ülkeyi terk eder’ demiş.”
*
* * * *
“Eğer
ormanda yanlış mantarı yerseniz, bunun doğal sonucu (geribildirimi) şudur:
Hekimler midenize hortum sokup yıkarlar. Bunu size ceza olsun diye yapmazlar.
Yanlış mantar yemenin doğal sonucu, midenizin yıkanmasıdır. Eğer siz yanlış
mantar yediğiniz için yaban atları size çifte atsaydı, bu ceza olurdu.”
*
* * * *
“Çocuk
yemek yemiyorsa, biraz beklemek, uyarmak, daha sonra da sofrayı toplamak uygun
olur. Bir sonraki öğüne kadar sofra kurulmaz. Bu bir ceza değildir, işin doğası
gereğidir; bu bir geribildirimdir, yaptırımdır. Biz, önce yemedi diye çocuğa
bağırıyoruz, daha sonra da iki öğün arasında istediği anda sofrayı
kuruveriyoruz. Bu tavrımızda bir tutarsızlık vardır.”
*
* * * *
“KüçükAğaç’ın dedesi, torununa hiç ceza vermemektedir; ödül de vermemektedir. Zaman
zaman geribildirimler vererek, davranışlarının ne işe yaradığı konusunda
rehberlik etmektedir. Küçük ağaç ise pozitif geribildirimler aldıkça kendisiyle
gurur duymaktadır. (Dede burada, kendisine güvenen yetişkin tavırlı bir insan
yetiştirmektedir.)”
*
* * * *
“Sinerji
bir anlamda işbirliği yoluyla güç artırımı demektir. Diyelim ki bir kişi ‘a’
kadar enerji kullanıp ‘5’ miktarında iş gerçekleştiriyor. İkinci kişi de böyle,
ancak bu iki kişi işbirliği yaptıkları zaman, yine her biri ‘a’ kadar enerji
harcayacak, ancak toplamlarında 5 · 2
═ 10 kadar değil, 10’dan fazla, sözgelimi 14 düzeyinde üretim
gerçekleştireceklerdir.”