SONSUZ KAÇIŞ (Nevil SHUTE)
Silah, bomba, tank, top, tüfek...
Savaş.
Çocuklar.
Savaştan kaçabilir misiniz? Nereye kadar ve hangi şartlar altında uzaklaşabilirsiniz? Ya geride kalanlar? Aile, dost, arkadaş...; güzel günler, coşku, umut...
Nevil Shute, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki bir kaçış öyküsünü anlatmış kitabında.
“Sonsuz Kaçış” çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekecek bir roman. Savaşın değil, barışın hüküm sürdüğü bir dünya için.
Savaş.
Çocuklar.
Savaştan kaçabilir misiniz? Nereye kadar ve hangi şartlar altında uzaklaşabilirsiniz? Ya geride kalanlar? Aile, dost, arkadaş...; güzel günler, coşku, umut...
Nevil Shute, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki bir kaçış öyküsünü anlatmış kitabında.
“Sonsuz Kaçış” çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekecek bir roman. Savaşın değil, barışın hüküm sürdüğü bir dünya için.
“Yaşlı
insanlar için, özellikle yaşlı erkekler için savaş çok zordur. Yardım
edecekleri pek az şey bulunduğu gerçeğini bir türlü kabul edemezler. Yoksunluk
çekerler ve savaş onları için için yer.”
*
* * * *
“Ertesi
gün Jura’ya doğru yola çıktı. O kadar yorgunluktan sonra hâlâ biraz halsiz
olduğundan, Dijon’a kadar gitti. Savaşa karşı bütün ilgisini kaybetmesine
rağmen Gare de Lyons’da, elinde olmaksızın bir gazete satın aldı ve göz
gezdirdi. Kendisine pek fazla ilginç gelmediği halde Norveç ve Danimarka
hakkında bir sürü haber vardı. Fakat olaylar buradan çok uzaktaydı.”
*
* * * *
“Çok
geçmeden Howard, Bay Cavanagh’ın sıkıcı bir adam olduğu kanısına vardı. Kendi
nezaketi ve adamın içtenliği yüzünden sabırla dinliyordu, ama mümkün olan en
kısa zamanda yanından kaçtı. Howard, bir gün Bayan Cavanagh’a koruda rastlayıp
da otele birlikte dönünceye kadar, Bay Cavanagh’ın görevine bağlılık derecesini
anlayamamıştı.”
*
* * * *
“Yalnız
başına yolculuk yapsaydı, buna sadece canı sıkılırdı; ama iki çocukla olduğu
için şimdi ciddi bir durumla karşı karşıyaydı.”
*
* * * *
“Kaygılı
ve merak dolu bir halde beklemeye başladı. Olaylar ağının, kendisini sardığını
ve onu istemediği yerlere sürüklediğini hissediyordu.”
*
* * * *
“Yaşlı
adam sabırla onları dinledi. «Kimse korkmadı. Rose uçakların sesini sevmiyor, o
kadar. Bu da korkmak değildir.»”
*
* * * *
“Korkunç
bir şeydi ama, çocuklarla birlikte Montargis’e kadar yürümek, tek çıkar yoldu.”
*
* * * *
“Sheila’nın
adımlarına uyarak çok yavaş yürüyorlardı. Yaşlı adam, gezinir gibi sabırla
ilerliyordu. Küçüklere, adımlarını sıklaştırmalarını söyleyerek acele etmek
boşuna olurdu. Önlerinde yürüncek kilometrelerce yol bulunduğundan, onları
kendi hallerine bırakmak en iyisiydi.”
*
* * * *
“Yolun
üstünde iki büyük çukur açılmış, üç bomba da kıyıdaki ağaçların arasına
düşmüştü. Yolun kenarında bir şeyle uğraşan bir grup insan vardı. Howard,
çocukların görmemesi gereken şeylerin biraz uzağından geçmeyi düşündü, ama geç
kalmıştı.
Ronnie ilgiyle
haykırdı: «Bunlar ölüler mi, Bay
Howard?»
Adam onları yolun öteki yanına geçirdi.
«Evet» dedi alçak sesle.
«Onlar için üzülmelisiniz.»
«Gidip
görebilir miyim?»
«Hayır» dedi adam yine. «Ölüleri yalnız bırakmak gerekir.» ”
*
* * * *
“Yaşlı
adam, küçük çocuktan tek sözcük bile işitmemişti. Hatta konuşma yeteneğini
yitirdiğinden bile kuşkulanmıştı. Sonra kendisini çocuklardan ayıran uçurumun
farkına vardı. Yaşlıyla genci birbirinden uzaklaştıran zamanı yeniden yaşadı.
Küçük oğlanı anlamsız ve yabancı sorularla ürkütmektense, öteki çocukların
bakımına bırakmak daha iyiydi demek!”
*
* * * *
“Genç
kız omuzlarını silkti.
«Sonradan akıl etmek daima kolaydır» dedi.”
*
* * * *
“İngiltere’deki
rahat hayatı, ulaşılamayacak kadar uzak geliyordu. Şimdi onun gerçek hayatı
işte buydu. Bir göçmendi, yanında bakıma muhtaç bir yığın yabancı çocuk ve bir
Fransız kızıyla kapısında Alman askerlerinin nöbet beklediği, kullanılmayan bir
sinema salonunda ot yataklar üzerinde yatıyordu. Yorgundu, hem de çok yorgun.”
*
* * * *
“Bir
banyo için neler verebileceğini düşündü. Fakat burada değil banyo yapmak, el
yıkayacak bir yer bile yoktu.”
*
* * * *
“Bütün
bunlar Howard’a inanılmaz gibi geliyordu. Sanki bir oyun seyrediyordu.”
*
* * * *
“Uzun
öğleden sonra, yerini akşama bıraktı. Küçük bir odaya tıkılmışlardı.
Sıcaklıyorlar ve çocukları eğlendirmekte güçlük çekiyorlardı. Onlara
yapacakları, baktıracakları ya da okuyacakları hiçbir şey yoktu.”
▬ ▬ ▬
İlginizi çekebilir:
1.Nils Holgersson'un Serüvenleri - Selma Lagerlöf
2.Sislerin Ardından - Carol Farley
İlginizi çekebilir:
1.Nils Holgersson'un Serüvenleri - Selma Lagerlöf
2.Sislerin Ardından - Carol Farley