PUSLU KITALAR ATLASI (İhsan Oktay ANAR)
Uzun İhsan Efendi, Bünyamin, Arap İhsan ve diğerleri... Başlarından geçen olaylar... Gerçek mi rüya mı ya da hangisi gerçek hangisi rüya? Belki de her şey sadece bir masal...
“Ebrehe bu soruyu işitince duraksadı. Sanki bir sırrı verip vermemekte tereddüt ediyordu. Neden sonra gülümsedi ve fısıltıyla, ‘Yaratılmamış olan’ dedi. “Biz yaratılmamış olanı arıyoruz...’
Bu cevap Bünyamin’i afallattığında, sözlerin bıraktığı etkiyi gören Ebrehe’nin
memnuniyeti okunuyordu. Delikanlının kafasını iyice karıştırıp, kendi karanlık
gölgesini onun zihnine sokmaya oldukça kararlıydı. Sözlerini şöyle sürdürdü:“Ebrehe bu soruyu işitince duraksadı. Sanki bir sırrı verip vermemekte tereddüt ediyordu. Neden sonra gülümsedi ve fısıltıyla, ‘Yaratılmamış olan’ dedi. “Biz yaratılmamış olanı arıyoruz...’
* * * * *
“‘Evet, haklısın. Dünya benim bir uzantım. Sen sadece kendi bedenini
denetleyebilirsin. Oysa ben, uzaklardaki bir insanı, hatta bir kralı bile elimi
kullandığım kadar kolay kullanabilirim. İstersem seni kandırabilirim, seninle
oynayabilirim. Ama özgür olduğunu görmek hoşuma gidiyor.’”
* * * * *
“Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı. Her bilgiden şüphe
eden Rendekar, şüphe ettiğinden şüphe edemiyor ve bundan da kendisinin var
olduğu sonucunu çıkarıyordu.”
* * * * *
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu,
açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat
döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya
olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve
gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap
fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun İhsan Efendi,
Dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan
şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu
Dünya'nın şahidi olmaktı.”
* * * * *
“Düşündüğüm için ben var değilim, sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki
düşüncelerden ibaretsiniz.”
* * * * *
“Üzerindeki cübbe nasıl ki yünden meydana geliyorsa, müzik de aynı şekilde
sessizlikten meydana gelir.”
* * * * *
“ Kendisinden düşler
yarattığım Boşluğun Atlasını, Adaş Vacui’yi bu yüzden yazdım: Sen okuyasın diye
değil, yaşayasın diye.”
* * * * *
“…kendi payıma ben dünyayı rüyalarımla
keşfetmeye çalıştım. bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir.
aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. sana izin veriyorum, git.
Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun,
sevemediklerimi sev ve hatta bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek.
Dünyadan ve onun bin bir halinden korkma.”
▬ ▬ ▬