POLİTİK YOZLAŞMA VE KLEPTOKRASİ (Coşkun Can AKTAN)
Politik yozlaşma nedir?
Politik yozlaşmanın çeşitleri nelerdir?
Yozlaşmanın sorumlusu sadece siyasetçiler midir?
Dürüst kişilerin iktidara gelmesi politik yozlaşmayı engelleyebilir mi?
Politik yozlaşmanın sebepleri nelerdir?
1992 yılında basılmış bir kitap: Politik Yozlaşma ve Kleptokrasi.
Coşkun Can Aktan’ın kaleminden.
Okuyalım ve düşünelim. Dünden bugüne neler değişti, neler değişmeliydi; bugünden yarına neler yapılabilir?
“Montesquieu’nun
1748 yılında söylediği şu söz gerçekten çok düşündürücü ve uyarıcı: ‘Güç, gücü
kontrol etmeye hizmet etmelidir.’ (Önsöz / Doç. Dr. Coşkun Can Aktan)”
*
* * * *
“Buchanan’a
göre politik ve ekonomik yozlaşmaların ortadan kaldırılması için politik karar
alma mekanizmasının işleyişinde anayasal
kısıtlamalar önem arz etmektedir. Yine Buchanan’ın görüşlerini aktaralım:
‘Politikayı ıslah etmek için, politika oyununun oynandığı çerçeveyi, yani
politik ‘kuralları’ reform ve ıslah etmek gereklidir. Anayasal perspektif
içerisinde politikanın ıslahı için güç ve yetkilerini ‘kamu çıkarları’nı
sağlamak için kullanacak, ahlaki yönden daha iyi kimselerin seçilmesi ve
bunların işin başına getirilmesi şeklindeki bir öneri söz konusu değildir. Bir
oyun, kuralları ile belirlenir ve daha iyi bir oyuna, ancak oyunun kurallarını
değiştirmek suretiyle ulaşılabilir.’ (Buchanan, 1986, 37). (Önsöz / Doç. Dr.
Coşkun Can Aktan)”
*
* * * *
“Takdim
ettiğimiz bu kitap günümüzde çağdaş demokrasileri tehdit eden politik yozlaşma
ve kleptokrasi sendromunu incelemeyi amaçlıyor. Sanıldığından çok daha geniş
bir anlam ifade eden politik yozlaşmanın türleri, ortaya çıkış şekilleri,
etkileri, nedenleri ve çözüm yolları bu çalışmada özetlenmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın bilimsel ve objektif esaslara dayalı olarak yürütülmesine özen
gösterilmiştir. Türkiye’de politik yozlaşma ve kleptokrasi konusundaki
açıklamalarda yazarın değer yargıları ister istemez çalışmaya yansımış ve
Birinci Bölümdeki bilimsellik aynı ölçüde muhafaza edilmemiştir.
Amacımız
Türk aydınının ve Türk insanının gerçek demokrasi özlemine entelektüel bir
katkı sunmaktır. (Önsöz / Doç. Dr. Coşkun Can Aktan)”
*
* * * *
“Politik
karar alma mekanizmasında rol alan aktörlerin (seçmenler, politikacılar,
bürokratlar, baskı ve çıkar grupları) ‘özel çıkar’ sağlama gayesiyle toplumda
mevcut hukuki, dini, ahlaki ve kültürel normları ihlal edici davranış ve
eylemlerde bulunmalarına politik yozlaşma
denir.”
*
* * * *
“Politik
yozlaşma, zaman içerisinde toplumun tüm kesimlerine yayılma özelliği gösterir.
Ekonomik yozlaşma, akademik yozlaşma (bilimde yozlaşma) vb. genellikle politik
kural ve kurumların iyi oluşturulmamasından ve işlememesinden
kaynaklanmaktadırlar.”
*
* * * *
“Politik
yozlaşma ile demokratik kurumlar da zaman içerisinde işlerliğini kaybeder.
‘Baskı ve Çıkar Grupları Demokrasisi (Plütokrasi)
politik yozlaşmanın bir sonucudur.”
*
* * * *
“Politik
yozlaşmanın hâkim olduğu devlet düzenini Kleptokrasi
olarak adlandırmak mümkündür.*
*Etimolojik
açıdan kleptokrasi eski Yunanca ‘klept’ ve ‘kleptein’ kelimelerinden türetilmiştir.
Bu iki kelime, ‘çalmak’, ‘hırsızlık etmek’ anlamlarına gelmektedir. ‘Kleptes’
ise eski Yunancada ‘hırsız’ anlamına gelmektedir (Bkz. Webster’s Third New International Dict. 1981).”
*
* * * *
“Modernleşme,
toplumun her kesiminde hızlı bir değişmeyi içermektedir. Politik kurumlar ve
kurallar (kanunlar, yönetmelikler vb.) sürekli olarak değişmekte ve sistemin
biçimsel kontrol yapılarında boşluklar meydana gelmektedir. Dolayısıyla politik
karar alma sürecinde rol alan aktörler bu boşluklardan yararlanmayı fırsat
bilmektedirler.”
*
* * * *
“Mesela,
gümrükten mal çekerek birinin işlemlerin normal sürecinden önce bitirilmesi
için görevlilere para vermesi rüşvet (çabuklaştırıcı rüşvet); gümrük
görevlisinin işlemleri kasıtlı olarak yavaşlatacağı ya da sorun yaratacağı
tehdidi ile karşısındakinden açıkça para istemesi ise haraçtır. (Berkman, 1983,
24.)”
*
* * * *
“Öte
yandan politik süreç içerisinde yer alan siyasal partilerin iktidara geldikten
sonra kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan üst düzey bürokratları görevden
almaları ve bu görevlere yine politik yandaşlık, ideoloji, nepotizm-kronizm
gibi faktörler esas alınarak yeni kimseler atamaları bazen yaygın bir durum arz
edebilmektedir. Bu duruma literatürde ‘Patronaj’ (patronage) adı verilmektedir.”
*
* * * *
“Özellikle,
kırsal kesimlerde, seçmenler açısından ‘milletvekilinin şahsı’, bazen parti
programı ve felsefesinden daha büyük önem arz edebilmektedir. Yani,
milletvekili A partisine de geçse, B partisine de geçse, seçmenlerin desteğini
taşıyabilir. ‘Milletvekili Satın Alma’ şeklinde ortaya çıkan bu tür politik
yozlaşma, sonuç itibariyle kamu ekonomisinde optimum karar alınmasını
engeller.”
*
* * * *
“Politikacılar her yerde aynıdır. Nehirin dahi
olmadığı yere köprü kurma vaadinde bulunurlar. – Nikita Kruşçev”
*
* * * *
“Politik
dalaverenin bir diğer türü, seçim sonrasında iktidar partisince kamuoyuna aşırı
ve kompleks bilgiler sunmaktır. Bu suretle, iktidar partisi usulsüz ve yasalara
aykırı olarak yapılan ve yürütülen faaliyetlerin kamuoyu tarafından
anlaşılmasını güçleştirmektedir.”
*
* * * *
“Açıklık,
yukarıda da belirtildiği gibi devletin tüm kurumlarının kendilerine ait
bilgileri ve belgeleri kamuoyunun bilgisinden saklamamasını ifade etmektedir.
Ancak bazı tür bilgi ve belgelerin (örneğin ülkenin savunması ile ilgili)
tümüyle kamuoyuna sunulması söz konusu olamaz. Bu türde gizlilik içerisinde
muhafaza edilmesi gereken bilgi ve belgeler dışında, demokratik devlette,
açıklık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalınmalıdır. Özellikle, devletin gelir ve
giderlerine ilişkin dokümanın, yani bütçenin açık ve anlaşılır olması büyük
önem taşımaktadır. Vatandaşlar ödemiş oldukları vergilerin ne şekilde
harcandığını bilmelidirler.”
*
* * * *
“Politik
mübadelede,
-Seçmenler kamusal mal ve hizmetlerden elde edecekleri ‘fayda’yı,
-Siyasal
partiler yeniden seçilebilmeyi garantilemek için ‘oy’larını,
-Bürokrasi makam, prestij vb. imkanları koruyabilmek için ‘bütçe’yi,
-Baskı ve çıkar
grupları da devletten elde edecekleri ‘transfer’ ya da ‘rant’ları maksimize
etmeye çalışırlar.”
*
* * * *
“Özetle,
politik yozlaşmanın temel nedeni politik süreçte egemen olan ‘özel çıkar’
aksiyomudur. Özel çıkarları peşinde koşan siyasal aktörler (politikacılar,
seçmenler, bürokratlar, işveren ve işçi sendikaları vb.) çeşitli türde politik
yozlaşmalara neden olurlar.”
*
* * * *
“Politik
yozlaşmanın evrensel düzeyde ayıplandığı, sosyal, ahlaki ve kültürel değerleri
zedelediği, toplumun bütün kurumlarında ‘Sinikizmi’ (cynicism); yani ‘kamu çıkarı/yararı’
düşüncesi yerine herkesin kendi çıkarını gözeten bir anlayışı yerleştirdiğini
söylemek mümkündür.”
*
* * * *
“Kamu
tercihi ve anayasal iktisat teorisine göre, bireylerin ‘politik’ ve ‘ekonomik’
hak ve özgürlükleri ancak devletin ‘politik’ ve ‘ekonomik’ hak ve yetkilerinin
sınırlandırılması ile mümkündür.”
*
* * * *
“1980-1990
dönemi, Cumhuriyet tarihimizde politik yozlaşmaların en yaygın olduğu
dönemlerden birini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu dönemin ayrıntılı işlenmesi
yararlı olacaktır.”
*
* * * *
“Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla
bağışlayabiliriz. Gerçek trajedi, eğitim görmüş yetişkinlerin aydınlıktan
korkmasıdır. – Eflatun”
*
* * * *
“Devlet
büyüdükçe, görev ve fonksiyonları genişledikçe, politik yozlaşmalar gerek
nitelik ve gerekse nicelik yönünden artmaktadır.”
*
* * * *
“Politik
yozlaşma ile mücadele amacıyla bir Anti-Politik
Yozlaşma Kurumu oluşturulması ve yönetimin hukuka uygun hareket etmesini
sağlayacak Batı ülkelerinde ‘Ombudsman’
(Kamu denetçisi) adı verilen kimselerin görevlendirilmesi yasal önlemler
arasında belirtilebilir.”
▬ ▬ ▬
İlginizi çekebilir:
1.Hayvan Çiftliği - George Orwell
2.Böl Ve Yut - Banu Avar
3.İktidar - Bertrand Russell
4.Beş Ahlak Yazısı - Umberto Eco
İlginizi çekebilir:
1.Hayvan Çiftliği - George Orwell
2.Böl Ve Yut - Banu Avar
3.İktidar - Bertrand Russell
4.Beş Ahlak Yazısı - Umberto Eco