RAMSES-I (Christian JACQ)
Mısırbilimci ve yazar Christian Jacq’ın beş ciltlik tarihi romanı: “Ramses”
Mısır kralı II. Ramses’in yaşamının anlatıldığı romanda Mısır tarihi, kültürü, yaşamı hakkında pek çok bilgiye yer verilmiş. Bir yanda cesaret, azim, aşk, bilgelik diğer yanda entrika, hırs, ihanet... Devlet yönetimi, iktidar hırsı, yönetime düzenlenen komplolar romanın ana eksenini oluşturuyor. Ramses ve eşi Nefertari’nin aşkları, Ramses’in dostlarıyla olan bağları bu entrikalara galip gelebilecek mi?
Birinci kitap “Işığın Oğlu”. Ramses’in ilk gençlik yıllarıyla hikayemiz başlıyor.
Mısır kralı II. Ramses’in yaşamının anlatıldığı romanda Mısır tarihi, kültürü, yaşamı hakkında pek çok bilgiye yer verilmiş. Bir yanda cesaret, azim, aşk, bilgelik diğer yanda entrika, hırs, ihanet... Devlet yönetimi, iktidar hırsı, yönetime düzenlenen komplolar romanın ana eksenini oluşturuyor. Ramses ve eşi Nefertari’nin aşkları, Ramses’in dostlarıyla olan bağları bu entrikalara galip gelebilecek mi?
Birinci kitap “Işığın Oğlu”. Ramses’in ilk gençlik yıllarıyla hikayemiz başlıyor.
O güne dek sarayda bir lala tarafından yetiştirilmiş, ülke yönetiminde
önemli görevleri başarıyla yerine getirmek için bir kral oğlunun öğrenmesi
gereken şeyleri öğrenmişti. Ancak Seti, onu o gün hiyeroglif derslerinden
koparıp almış, köylerden uzak, ıssız bir yere götürmüştü. Ve hiçbir açıklama
yapmamıştı.”
* * * * *
“Firavun: ‘Boğa, kemendinin ıslığını duyar duymaz
senin üzerine saldıracak.’ diye açıkladı. ‘Sakın ıska geçme, çünkü ikinci bir
şansın olmayacak.’”
* * * * *
“Bu
kadar çok yeteneğin insanı endişelendirmemesi imkânsızdı. Toplumun herhangi bir
bölümünde olduğu gibi sarayda da, yaşantıları güvenlik altına alınan sıradan
insanlar, değersizliklerini daha çok belirginleştiren güçlü kişiliklerden
hoşlanmıyorlar, hatta onlara düşman kesiliyorlardı.”
* * * * *
“Daha
sekiz yaşındayken, elleri titremeden hiyeroglif resimlerini çizmeyi, bir
piramidin eğimini hesaplamayı biliyordu. Bunları, yapmak zorunda olduğu için
değil, hoşlandığı için öğrenmişti.”
* * * * *
“ ‘Sarayda
etkili birçok kişi senden hoşlanmıyor.’
‘Peki, benim kusurum ne?’
‘Kendin olmak.’”
* * * * *
“Ramses,
boş konulara kafa yormaktansa eksikliklerini gidermeye, dostu Ameni’nin
düzeyine çıkmaya karar vermişti. Gelecekte ona hangi görev verilirse verilsin,
bu görevi gereğince yapabilmek için sadece cesaret ve atılganlık yeterli
olamazdı. Seti de tıpkı öteki firavunlar gibi önce kâtiplik yolundan geçmişti.”
* * * * *
“Birbirine
böylesine zıt iki insan kırk yıl düşünülse akla gelmezdi. Şenar kısa boylu,
bodur, iyi giyimli, şişko bir soyluya benziyordu; Ramses ise uzun boylu, çevik,
adaleli, gerçek bir genç adamdı. Şenar’ın sesi gevşek, kararsızdı; Ramsesinki
ise kalın ve erkeksiydi. Aralarında ortak hiçbir şey yoktu, Firavun’un
çocukları olmaktan başka.”
* * * * *
“Ramses hiçbir
ayrıcalığa sahip değildi. Ne babası ne de annesi onun lehinde bir girişimde
bulunabilirdi. Maat yasasına göre bu davranış cezalandırılırdı.”
* * * * *
“Ramses
annesine hayranlıkla karışık sınırsız bir sevgi duyuyordu. Hiçbir kadın onunla
karşılaştırılamazdı. Hiçbir kadın kendini onunla karşılaştırma cesaretini
gösteremezdi. Tuya, kendi halinde bir ailenin çocuğu olmasına rağmen,
annesinden bir kraliçe olarak doğmuştu. Sadece o, Seti’nin aşkına karşılık
verebilir ve onun yanında Mısır’ı yönetebilirdi.”
* * * * *
“Ramses,
akıntıyla boğuşacağı yerde, ona uyum sağladı.”
* * * * *
“Hiçbir
yasada, kralı kendisinin yerine büyük oğlunu geçirmeye zorunlu kılan bir hüküm
yoktu. Hatta kendinden sonra tahta geçecek kişiyi hatırı sayılır kişiler
arasından seçmek zorunda da değildi.”
* * * * *
“
‘Mükemmel bir ev kadınısın.”
‘Nasıl oldu da böyle bir iltifat
geldi senden?’
‘Öyleyse yaptığım iltifat
daha da değer kazanıyor.’”
* * * * *
“
‘Düşüncelere dalmayı seviyorum. Bütün gücümü ondan alıyorum. Sessizliğin, ruhu,
çiçekli bir ağaç gibi geliştirip büyüttüğü kutsal yazılarda belirtilmez mi?”
* * * * *
“Başka
yerde kullanılsa çok daha yararlı olacak enerjiyi bir savaşta boşa harcayan bir
ülke, uygarlığının büyüklüğünü nasıl ileri sürebilirdi?”
* * * * *
“ ‘Bu
adam midemi bulandırıyor.’
‘Kişilik olarak
pek parlak değil; bu konuda seninle aynı fikirdeyim, ama projeleri yabana
atılır gibi değil.’”
* * * * *
“Kendinden
başka hiç kimseden medet umma; hem bazen hayat insana beklediğinden daha cömert
davranabilir.”
*
* * * *
“Maden
ocaklarında yaz kış kalmaya elverişli binalar yoktu, çünkü firuzenin
çıkarılması işi sıcak mevsimde yapılamazdı. Madenin niteliği bozulur, rengi
kaybolurdu.”
*
* * * *
“Bizim
zenginliğimizin kökeninde kazanç olmamalı, çünkü kazanç düşüncesi bizi içten
yıkar. Her insanda ve her nesnede özel olana itibar et; yani niteliğe,
parıltıya ve dehaya. Eşi bulunmaz şey neyse onu ara.”
*
* * * *
“Ramses,
insanların doğal eğiliminin esas olanı kabul etmeyip birtakım yanılsamalarla
beslenmek olduğunu saptadı. Gerçek onlara öylesine anlamsız geliyordu ki
özgürlüğe kavuşma inancıyla kafalarını ham hayallerle dolduruyorlardı.”
*
* * * *
“Ramses’in
ablası Dolant, vücudunu yağlatıp masaj yaptırmadan önce, günün sıcak
saatlerinde yıkandığı havuzun kenarında uyuşmuş bir şekilde dinleniyordu.
Kocasının terfiinden sonra bütün gün tembellik ediyor ve kendini giderek daha
yorgun hissediyordu. Berber, manikürcü, pedikürcü, kahya, aşçı… Hepsi onu
yorgun ve bitkin düşürüyordu.”
*
* * * *
“Korkuyorsun,
bu hayra alamettir. Sadece kendini beğenmişlerle budalalar korkuyu bilmezler.
Bu korkudan onu yenebilecek güç de doğmalıdır.”
*
* * * *
“Şenar, Dolant’a
kocaman bir villa, sürüler ve kalabalık bir hizmetçi kadrosu vererek iyi
yapmıştı, ama Dolant hiçbir zaman bunlarla yetinmeyecekti. Şenar gibi onun da
entrikalar düzenleyip dolap çevirmek gibi bir zevki vardı. İki timsah bir su
birikintisine fazlaydı, birinin gitmesi gerekiyordu ve ablası, Şenar’a karşı
koyacak güçte değildi.”
*
* * * *
“Şenar
açık seçik bir memnuniyetle kendini bir kurban gibi göstermeye başlamıştı! Bu
beklenmedik avantajı kullanmak, giderek daha çok dedikodu yaymak, Ramses’in taşkınlıkları
karşısında başvurulabilecek bir kimse gibi görünmek düşüyordu ona. Bu entrika
uzun, belki de çok uzun bir zaman alacaktı. Başarısı, hasmının planlarını
bilmesine bağlıydı.”
*
* * * *
“Sorunları
yalnızca ortaya koymak yeterli değil, onları düzeltmek de gerekir.”
*
* * * *
“Şenar
gittiğinde, Ramses şaşkın ve endişeliydi. Ağabeyi ona bir tuzak mı kuruyordu,
strateji mi değiştiriyordu, yoksa gerçekten samimi miydi?”
*
* * * *
“Babasının
sağına oturan Ramses, toplantıya katılanları inceliyordu. Korkaklar, endişe
edenler, kendini beğenmişler, ağırbaşlı olanlar… Burada çeşitli tipte bir sürü
adam, Firavun’un yüksek otoritesi altında toplanmıştı. Bütün bunların
arasındaki uyumu o sağlıyordu. Bu uyum olmasaydı bu adamlar birbirlerinin
gözlerini oyarlardı.”
*
* * * *
“Klasik
Mısırlı yazarlar, katliamlardan söz etmektense, bilgelik üzerinde durmayı
yeğlerlerdi.”
*
* * * *
“Hükümdar
olduğun zaman Ramses, insanların ruhsal yapılarını dikkatle incele, sağlam ve
doğru karakterli, ettikleri yemine sadık kalan, tarafsız hüküm veren ulu
kişileri ara bul. Onları esas görevlerine ata. Hepsi de Maat yasasına saygılı
olsunlar. Kokuşmuş insanlara ve adam ayartıcılara karşı acımasız ol.”
*
* * * *
“Mutluluk
dönemlerinde herkes başarının sorumlusu olarak kendini görür. Ama felaket
gelmeye görsün, tek suçlu sensindir. Şayet bir kusur işleyecek olursan,
kendinden başka kimseyi suçlama ve hatanı düzelt.”
▬ ▬
▬
Kitapla ilgili yorumum:
Kitapla ilgili yorumum:
Ramses serisi macera
tutkunları için doğru bir seçim. Okumaya beş ciltlik kitabın hangi cildinden başlarsanız
başlayın konuya hâkim olabilir, romanı rahatlıkla tamamlayabilirsiniz; çünkü
her kitapta, geri dönüşlerle, geçmişteki olay ve karakterlerden söz ediliyor.
Bütün ciltleri sırasıyla okumuş biri olarak size tavsiyem kitapları sırasıyla
okumanız yönünde olur. Böylelikle son sayfalarda bir firavunun tüm yaşamını bir
film gibi gözünüzde canlandırabilirsiniz. Serinin beş kitap olması gözünüzü
korkutmasın çünkü hepsi de anlatımı ve konusuyla su gibi akıyor.