SIRRA YOLCULUK
Sâmiha Ayverdi ile Sırra Yolculuk
“Ayverdi,
kültür hayatımıza sadece kitaplarıyla değil yaptıklarıyla da hizmet etmiştir.
Mevlânâ ve Yunus Emre gibi evrensel nitelikte iki insanı, genç nesillerin
tanıması ve anlaması yolunda ilk adımları atan kişi o olmuştur. Konya’da daha
sonra çok şöhret bulacak olan Şeb-i Arus Merasimleri yani Mevlânâ’yı Anma
Törenleri ilk defa 1954’te Sâmiha Ayverdi’nin öncülüğünde başlatılmıştır.
(Sadık Yalsızuçanlar)”
*
* * * *
“Sâmiha
Ayverdi 1905 Kasım ayının Kadir gecesinde İstanbul, Şehzâdebaşı’nda doğdu.
Annesi Meliha Hanım, babası Piyâde Kaymakamı Yarbay İsmail Hakkı Bey. Baba
tarafından şeceresi Ramazanoğullarına kadar dayanıyor. Anne tarafından soyu
Budapeşte’de medfun olan Bektâşi dervişi Gül Baba’ya dayanır.”
*
* * * *
“Gerek
hocaları gerek ailesi ondaki cevherin farkına vararak işlemek gereği duyarlar.
Öğrenme isteğini besleyen zengin bir kütüphanenin elinin altında oluşu da
almaya müsait karakterinin beslenmesindeki mühim âmillerden biridir.”
*
* * * *
“Doktor
Server Hilmi Beyi tanıyan binlerce insan arasında ‘Bana iyiliği dokunmadı’ diyenler olabilir; fakat hiç kimse, ‘Bana şu fenalığı dokundu’ diyemez.”
*
* * * *
“İslâm
âlemine gelince, ilim ve idarede kurduğu yüksek voltajlı karakteri ile
imtihanını vermiş ve dünyaya parmak ısırtmış olan Müslüman Şark, şimdi
hasımlarının kıyasıya hücumları karşısında sinip, bir zamanlar ilim ve tefekkür
verimleri ile beslediği Garb’ın gölgesine sığınmış bulunuyordu.”
*
* * * *
“Hiçbir
korkusu yoktu. Yani Hz. Mevlânâ’nın bahsettiği gibi bir âlimdi ki
siyasetçilerin hepsi O’nun ayağına gelirlerdi. Kitapları birçok âlimin ve
siyasetçinin başucu kitabı idi. Ama maalesef ayağına geldikleri kadar sözünü
dinlemediler. Yoksa Türkiye çoktan daha mamur bir hal alırdı.”
*
* * * *
“Tevhidin
manası yanlışa kızmadan, sinirlenmeden, severek mücadele etmeyi
becerebilmektir.”
*
* * * *
“Şayet
insanlık kurtuluşa ermek, gerçeği bulmak ve dengeli bir yaşama kavuşmak
istiyorsa bütün fanatik (bağnaz)
duygulardan arınmış, saf ve temiz, sevgi dolu bir imana sahip olmalıdır.”
*
* * * *
“İnsanları
cehennem ateşiyle korkutup, bağırarak cemaatin kalplerine korku veren bir vaiz,
‘Bilginizi nasıl kullandınız? Paranızı
hayır için harcadınız mı? Allah’a olan ibadetiniz yerine getirdiniz mi, oruç
tuttunuz mu?’ diye, öldükten sonra Allah size birçok sual soracak ve eğer
bu sorulara cevap veremezseniz çok işkenceler göreceksiniz. Vaizin konuşmasını
dinleyen bir derviş ona şu cevabı verdi ‘Hoca, Hoca, Allah şu sizin
söylediğiniz bir sürü soruyu insana sormaz. O sadece bir soru sorar bu da; Ben seninleydim, peki sen kiminleydin?’”
*
* * * *
“Bir
bitkinin büyüyüp gelişmesi nice zahmet ve mücadeleye bağlıdır. Ne yazık ki
insanoğlu bu nebati şuurdan bile mahrumdur. Köke muhtaç olmadan meyve bekliyor!
Bu yüzden geçmişini inkâr ediyor. Sonunda gayesine ulaşamadan ziyan olup gidiyor.”