UPANİSHADLAR

“Upanishadlar”, Hint felsefesine ilgi duyanlar ve Hint felsefesinin temellerini merak edenler için hazırlanmış; Ankara Üniversitesi DTCF Hindoloji Bölümü mezunu Korhan Kaya tarafından Sanskritçe aslından Türkçeye çevrilmiş.

“Upanishadlar, eski Hintlilerin yaşamı ve ölümü, ölümden sonrasını, tanrıyı ve evreni açıklamaya çalıştıkları, bu bağlamda birçok soruna el attıkları felsefe ve teoloji metinleridir. Bunlar Hindistan’da izleyen dönemdeki bütün düşünce akımlarına kaynaklık etmiş birikimlerdir. Ünü Hindistan dışına da çıkmış, Batı felsefesinde de büyük etkileri olmuştur. Bu metinler felsefe tarihi, bilim tarihi ve ilahiyat yönünden öylesine önemlidirler ki Upanishadlar olmaksızın bu bilim dallarında çalışma yapmak çok büyük bir eksiklik yaratır.(Korhan Kaya)”         
                         
                                               * * * * *

“Upanishadların her satırında bir bilgelik aramamak gerekir. Zaman zaman ortaya çıkan müthiş anlatımları iyi görmek, onların altını çizmek ve üzerinde düşünmek daha doğru olur.(Korhan Kaya)

                                               * * * * *

“İnsanlar derler ki: ‘Aklım başka yerdeydi görmedim, aklım başka yerdeydi duymadım.’ Doğrusu insan aklıyla görür, aklıyla duyar. Tutku, hayalleme, şüphe, inanç, inançsızlık, metanet, metanet yoksunluğu, utanma, düşünme, korku; bütün bunlar akıldır. Ses aslında sözdür. Söz bir amaç için tasarlanır, kendiliğinden bir şey değildir. İç soluk, dış soluk, yaygın soluk, üst soluk, orta soluk; bunların hepsi de sadece soluktur (Prana). Öz (Atman) söz, akıl ve soluğu içerir.”


                                               * * * * *

“Karma hakkında konuştular, Karma’yı övdüler. İyi işler kişiyi iyi yapar, kötü işler kötü.”

                                               * * * * *

“ ‘İnancın barınağı nedir?’ O dedi: ‘Kalptir, çünkü kişi inancı kalple bilir; inanç sadece kalpte kurulur.’”

                                               * * * * *

“Valilerin, köy muhtarlarının, polislerin ve arabacıların ayrılmak üzere olan kralın çevresine toplanmaları gibi, bütün duyular da ölmek üzere olan insanın özü çevresinde toplanırlar.”

                                               * * * * *

“İnsan, kalbine yerleşen tüm isteklerden kurtulduğunda ölümlüyken ölümsüz olur, böylece Brahma’ya kavuşur.”

                                               * * * * *

“Kişi soluduğu zaman bu Prana soluğudur. Dışa doğru soluk verdiğinde Apana’dır. Bu ikisinin birliği yaygın soluğu oluşturur.”

                                               * * * * *

“ ‘Şu Nyagrodha ağacından bir incir getir bana.’ ‘Getirdim efendim.’ ‘Onu ikiye böl.’ ‘Böldüm efendim.’ ‘İçinde ne görüyorsun?’ ‘Çok küçük tohumlar efendim.’ ‘Sevgili oğlum, onlardan birini ikiye böl.’ ‘Böldüm efendim.’ ‘Ne görüyorsun orada?’ ‘Hiçbir şey efendim.’
Sonra o ona dedi ki: ‘Sevgili oğlum, bu en ince özü görmüyorsun; inan bana oğlum, o en ince özden şu koca Nyagrodha ağacı meydana geldi.’”

                                               * * * * *

görsel: christiane vleugels
“Derin düşünce (Dhyana) düşünceden daha büyüktür. Yeryüzü derin düşünür. Atmosfer derin düşünür. Gökyüzü derin düşünür. Su, dağlar, tanrılar ve insanlar derin düşünürler. O yüzden insanlar içinden her kim büyüklük kazanırsa o derin düşünce ödülünden bir parça kazanmış olur. Kavgacı, dedikoducu ve kıskanç olanlar ise küçük insanlardır. Ama derin düşünceden payını alanlar üstün insanlardır. Derin düşünceyi yücelt.”

                                               * * * * *

“Bilen kişi ne ölümü görür, ne hastalığı ne de kederi,
Bilen kişi sadece Bütün’ü görür, Bütün’ü elde eder.”

                                               * * * * *

 “Ölüm: ‘İyi olan ile güzel olan ayrı şeylerdir. Farklı amaçları olan bu ikisi kişiyi bağlar. Bu ikisinden kim iyiyi tercih ederse o onun için daha iyidir. Güzel olanı seçen amaca ulaşamaz.
İyi ve güzel insana yaklaşırlar. Akıllı insan bunlara bakıp ayrımını yapar. Akıllı kişi iyiyi güzele tercih eder. Budala kişi ise kazanma ve saklama hırsı yüzünden güzeli seçer.”

                                               * * * * *

“Bu Atman eğitimle kazanılmaz. Akılla ya da çok okumayla kazanılmaz. O, ancak kendisini seçen tarafından kazanılır. Atman kendi doğasını böyle bir kişiye açık eder.
Kötü davranıştan vazgeçmeyen, sakin ve kendi halinde olamayan, aklını huzur içinde tutamayan kimse onu akılla kavrayamaz.”

                * * * * *

“Soluğun, aklın ve duyuların bir olması ve her türlü yaşam durumundan geri çekilmeye Yoga denir.”

                * * * * *

“Yağı olmayan ateş, yerinde nasıl sessizce yanarsa,
Eylemsiz düşünce de yerinde öyle yatışmış durur.”
         ▬     ▬    ▬

Bu Haftaki Tercihleriniz

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

GÖR BENİ (Azra KOHEN)

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

BANDO TAKIMI (Muzaffer İZGÜ)

ŞEMS-İ TEBRİZİ'NİN ÖĞRETİLERİ