UPANİSHADLAR
“Upanishadlar, eski Hintlilerin yaşamı ve ölümü, ölümden sonrasını, tanrıyı ve evreni açıklamaya çalıştıkları, bu bağlamda birçok soruna el attıkları felsefe ve teoloji metinleridir. Bunlar Hindistan’da izleyen dönemdeki bütün düşünce akımlarına kaynaklık etmiş birikimlerdir. Ünü Hindistan dışına da çıkmış, Batı felsefesinde de büyük etkileri olmuştur. Bu metinler felsefe tarihi, bilim tarihi ve ilahiyat yönünden öylesine önemlidirler ki Upanishadlar olmaksızın bu bilim dallarında çalışma yapmak çok büyük bir eksiklik yaratır.(Korhan Kaya)”
*
* * * *
“Upanishadların
her satırında bir bilgelik aramamak gerekir. Zaman zaman ortaya çıkan müthiş
anlatımları iyi görmek, onların altını çizmek ve üzerinde düşünmek daha doğru
olur.(Korhan Kaya)”
*
* * * *
“İnsanlar
derler ki: ‘Aklım başka yerdeydi görmedim, aklım başka yerdeydi duymadım.’
Doğrusu insan aklıyla görür, aklıyla duyar. Tutku, hayalleme, şüphe, inanç,
inançsızlık, metanet, metanet yoksunluğu, utanma, düşünme, korku; bütün bunlar
akıldır. Ses aslında sözdür. Söz bir amaç için tasarlanır, kendiliğinden bir
şey değildir. İç soluk, dış soluk, yaygın soluk, üst soluk, orta soluk;
bunların hepsi de sadece soluktur (Prana). Öz (Atman) söz, akıl ve soluğu
içerir.”
*
* * * *
“Karma
hakkında konuştular, Karma’yı övdüler. İyi işler kişiyi iyi yapar, kötü işler
kötü.”
*
* * * *
“
‘İnancın barınağı nedir?’ O dedi: ‘Kalptir, çünkü kişi inancı kalple bilir;
inanç sadece kalpte kurulur.’”
*
* * * *
“Valilerin,
köy muhtarlarının, polislerin ve arabacıların ayrılmak üzere olan kralın
çevresine toplanmaları gibi, bütün duyular da ölmek üzere olan insanın özü
çevresinde toplanırlar.”
*
* * * *
“İnsan,
kalbine yerleşen tüm isteklerden kurtulduğunda ölümlüyken ölümsüz olur, böylece
Brahma’ya kavuşur.”
*
* * * *
“Kişi soluduğu
zaman bu Prana soluğudur. Dışa doğru soluk verdiğinde Apana’dır. Bu ikisinin
birliği yaygın soluğu oluşturur.”
*
* * * *
“ ‘Şu Nyagrodha
ağacından bir incir getir bana.’ ‘Getirdim efendim.’ ‘Onu ikiye böl.’ ‘Böldüm
efendim.’ ‘İçinde ne görüyorsun?’ ‘Çok küçük tohumlar efendim.’ ‘Sevgili oğlum,
onlardan birini ikiye böl.’ ‘Böldüm efendim.’ ‘Ne görüyorsun orada?’ ‘Hiçbir
şey efendim.’
Sonra o ona dedi ki: ‘Sevgili oğlum, bu en ince özü görmüyorsun; inan bana oğlum, o en ince özden şu koca Nyagrodha ağacı meydana geldi.’”
Sonra o ona dedi ki: ‘Sevgili oğlum, bu en ince özü görmüyorsun; inan bana oğlum, o en ince özden şu koca Nyagrodha ağacı meydana geldi.’”
*
* * * *
görsel: christiane vleugels |
“Derin düşünce
(Dhyana) düşünceden daha büyüktür. Yeryüzü derin düşünür. Atmosfer derin düşünür.
Gökyüzü derin düşünür. Su, dağlar, tanrılar ve insanlar derin düşünürler. O
yüzden insanlar içinden her kim büyüklük kazanırsa o derin düşünce ödülünden
bir parça kazanmış olur. Kavgacı, dedikoducu ve kıskanç olanlar ise küçük
insanlardır. Ama derin düşünceden payını alanlar üstün insanlardır. Derin
düşünceyi yücelt.”
*
* * * *
“Bilen
kişi ne ölümü görür, ne hastalığı ne de kederi,
Bilen kişi sadece Bütün’ü görür,
Bütün’ü elde eder.”
*
* * * *
“Ölüm: ‘İyi olan ile güzel olan ayrı
şeylerdir. Farklı amaçları olan bu ikisi kişiyi bağlar. Bu ikisinden kim iyiyi
tercih ederse o onun için daha iyidir. Güzel olanı seçen amaca ulaşamaz.
İyi ve güzel insana
yaklaşırlar. Akıllı insan bunlara bakıp ayrımını yapar. Akıllı kişi iyiyi güzele
tercih eder. Budala kişi ise kazanma ve saklama hırsı yüzünden güzeli seçer.”
*
* * * *
“Bu
Atman eğitimle kazanılmaz. Akılla ya da çok okumayla kazanılmaz. O, ancak
kendisini seçen tarafından kazanılır. Atman kendi doğasını böyle bir kişiye
açık eder.
Kötü
davranıştan vazgeçmeyen, sakin ve kendi halinde olamayan, aklını huzur içinde
tutamayan kimse onu akılla kavrayamaz.”
“Soluğun,
aklın ve duyuların bir olması ve her türlü yaşam durumundan geri çekilmeye Yoga
denir.”
*
* * * *
“Yağı
olmayan ateş, yerinde nasıl sessizce yanarsa,
Eylemsiz düşünce de yerinde öyle yatışmış durur.”
▬ ▬
▬