Kayıtlar

kitapları seviniz

Kitapları seviniz, onlar yaşamınızı daha çekici bir hale sokacak, size dostça hizmet ederek düşüncelerin, duyguların ve olguların dolaşık ve gürültülü karmaşasında, yolunuzu bulmanıza yardım edecek, kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek, yüreği ve aklı dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır. (Maksim Gorki) Bundan sonra sadece " kitappinarim.tumblr.com " ve " twitte r.com/kitappinarim " adreslerindeyim.

GÖÇEBE (Knut HAMSUN)

Resim
Benim gibi yolu, yolculuğu seven biri için cazip bir kitap ismi: “Göçebe”. Knut Hamsun’un bu eseri gezgin ruhuma adeta yeni bir kapı araladı. Yolu, yolculuğu; kırı, kırsalı; doğayı seviyorum. Her ne kadar büyük şehrin cenderesinde çoğu zaman kendimi kıskaca alınmış gibi hissetsem de doğaya olan aşkım onun da formülünü bulmama yardımcı oldu galiba. Güneşin doğuşu, batışı; bir kuşun cıvıltısı; bir kedi ya da köpeğin huzur içinde mışıl mışıl uyuması ve yakalayabildiğim pek çok an. Anlık keyifler, küçük mutluluklar...  Bazen toplu taşıma araçlarında cep telefonuna gömülmüşlere bakarken düşünüyorum pencereden dışarı bakıp bulutları seyreden bir ben mi varım diye… İşte “Göçebe” ben tam da bu ruh halindeyken “hazine sandığım”dan bana göz kırptı. Cem Yayınları baskısı ve Behçet Necatigil çevirisi olması benim için kitabın önemli getirilerinden. Kitap Hakkında İlk sayfalarda Behçet Necatigil’in “Knut Hamsun ve Eseri” adlı bir giriş yazısı var. Yazar ve kitabı hakkında verilen

BİTİK (Mehmet ANIL)

Resim
Mehmet Anıl ismini daha önce duydunuz mu? Ya da “Bitik” adlı kitaba rast geldiniz mi bir yerlerde? Bana sorulacak olsaydı, bu kitabı görünceye kadar “Hayır” derdim. Eee nereden nereye bu kitap? Merak ettim de mi aldım? Yoo… Kitabın konusu, en azından arka kapakta yazdığı kadarıyla, benim için çok sıradandı. “Mükemmel bir eş: Mine ve evliliğinden sıkılmış bir adam: Adem” Mehmet Anıl’ın “Bitik” adlı kitabını almamdaki en önemli sebeplerden biri indirim günlerinde gerçekten uygun bir fiyatı olmasıydı. İkinci sebep de yayınevinin “Can Yayınları” olması. Bilmediğim bir yazar, duymadığım bir kitap ama çocukluğumdan beri takip ettiğim bir yayınevi. Bu kitapla birlikte yayınevinin kitap seçmemde ne kadar etkili olduğunu fark ettim. Sadece yayınevine bakıp “iyi bir kitap”la buluştuğunuzu tahmin etmek ve kitabın sonunda tahmininizin boşa çıkmadığını görmek…Büyük keyif. Dediğim gibi konu benim için oldukça sıradandı. Başlarken de klasik bir aldatma hikâyesi diye düşündüm. Ama kitabın sa

cephane sandığında kitap

Resim
Merhaba Sevgili Kitap Dostları, Bugün yine bir kitabın tanıtımı vardı sırada ama aşağıdaki yazıyı okuyunca yarın da malum 19 Mayıs... Bu yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim. Asıl savaşın ne olduğu, ne yapmamız gerektiği hakkında hoş bir anekdot. Umarım siz de beğenirsiniz. CEPHANE SANDIĞINDA KİTAP Atatürk, 16 Mayıs 1919’da Samsun’a gitmek için ayrıldığı İstanbul’a, yıllar sonra 1927’de ilk kez dönecekti. Kütüphanecisi Nuri Ulusu’ya, gezide yanında götürmek istediği kitapların bir listesini verdi. Liste o kadar uzundu ki Nuri Ulusu, karton kutular bulup kitapları kutulara yerleştirmeye başladı. O sırada kütüphaneye giren Atatürk, Ulusu’ya ne yaptığını sordu. Nuri Ulusu, “İstediğiniz kitapları kutulara koyup trene taşıyacağım.” deyince Atatürk, “Dur, biraz bekle!” dedi, kütüphaneden çıktı. Biraz sonra, kütüphaneye muhafız birliğinden iki er geldi. Ellerindeki cephane sandıklarını bırakıp çıktılar. Nuri Ulusu, cephane sandıklarının kütüphaneye niye getirildiğini düşünürke

KUŞLAR YASINA GİDER (Hasan Ali TOPTAŞ)

Resim
Okuyacağınız kitapları neye göre seçersiniz? Yazarı, yayınevi, fiyatı; kitabın adı, kapağı, sayfa sayısı, yazı düzeni… Bazen biri bazen diğeri ön plana çıksa da, bu sefer biraz daha eşdeğerdi sanki birçok şey benim için. Fotoğraftan da  anlaşılacağı üzere D&R indiriminden aldığım bir kitap. Ama sadece fiyatı değildi bu sefer beni cezbeden; çünkü pek çok kitapta indirim vardı ve ben mağazaya girdiğim ilk anda hangi kitabı alsam diye oradan oraya dolanıyordum. Sonra yavaş yavaş gözlerim alışmaya başladı ve fiyat etiketleri geride kalırken kitaplar, yazarlar, isimler ön plana çıkmaya başladı. Nihayet ilk şoku atlatmıştım, her indirim döneminde olduğu gibi, ve artık kitaplarla temaşa halindeydim. Hasan Ali Toptaş pek çok yerde, sık rastladığım isimlerdendi; ancak kitaplarıyla buluşmam nedense bir türlü gerçekleşmemişti. Kitap kapağındaki fotoğrafın etkisinden midir, “Kuşlar Yasına Gider” ifadesindeki hüznün cazibesinden midir bilmiyorum diğer kitapların arasından sıyrılıp kütü