HERKES İÇİN MATEMATİK (John Allen PAULOS)
Sayılarla aranız nasıl? Peki ya matematikle?
John Allen Paulos “Herkes İçin Matematik” adlı kitabında insanların rakamlarla, sayısal verilerle nasıl kandırılabileceğine, istatistiklerin her şey demek olmadığına dikkat çekiyor. İlginç örnekler ve hoş bir anlatımla.
John Allen Paulos “Herkes İçin Matematik” adlı kitabında insanların rakamlarla, sayısal verilerle nasıl kandırılabileceğine, istatistiklerin her şey demek olmadığına dikkat çekiyor. İlginç örnekler ve hoş bir anlatımla.
“Bir
zamanlar, bir partide birinin, ‘süregelen’ ve ‘sürekli’ sözcükleri arasındaki
farkı uzun uzun anlatışını dinlemiştim. Aynı gece daha sonra haberleri
dinliyorduk. Hava durumu spikeri Cumartesi günü %50 ve Pazar günü yine %50 yağmur
yağma olasılığının olduğunu söyledi ve bu yüzden de o hafta sonunda %100 yağmur
yağma olasılığı olduğu sonucuna vardı. Bu yorum karşısında gramerci sessiz
kaldı. Ona, yapılan yanlışı anlatmamdan sonra bile sessizliğini bozmamıştı; ama
hava durumunu okuyan spikerin yaptığı bir gramer yanlışı olsaydı kuşkusuz
köpürecekti. Aslında, diğer başarısızlıklar gizlense bile, matematik cehaleti
açık açık söylenir.”
*
* * * *
“Genetik
mühendisliğinin, lazer teknolojisinin ve mikroçip devrelerin her gün dünyayı
anlamamıza yardım ettiği bir toplumda, yetişkin nüfusumuzun önemli bir
bölümünün hala Tarot kartlarına, medyumlara ve kristal kürelere inanıyor olması
özellikle üzücüdür.”
*
* * * *
“Tüm
kitaptaki yaklaşım biraz matematikseldir ve bir anlamda derin de olsa, mantık
ve aritmetikten başka bir şeyi gerektirmeyen, temel olasılık ve istatistik
kurallarıdır.”
*
* * * *
“Benim
kitabı yazmamın amacı eğitimli fakat sayı cahili kişilere ya da en azından
matematikten aşırı derecede korkmayanlara hitap etmekti. Kitap, eğer hem özel
hem de kamu hayatımızda sayısızlığın ne derecede yaygın olduğunu açıklığa
kavuşturabilirse harcanan çabalara değecektir.”
*
* * * *
“Birçok
durumda mantıklı bir ilk adım olsa da miktarları orantılı olarak büyütmek ya da
küçültmek çoğunlukla hatalıdır. Ekmeğin fiyatı %6 artmışsa bu, yat fiyatlarının
da %6 artmasından şüphe etmek için sebep değildir. Bir şirket orijinal
büyüklüğüne göre 20 kat büyümüşse, bölümlerin göreceli oranı aynı
kalmayacaktır.”
* * * * *
“Sayı
cahili kişiler, küçük miktarların toplanabileceğini anlayamazlar. Onlar, küçük şişelerdeki saç spreylerinin ozon tabakasının
delinmesinde rol oynayabileceğini ya da özel arabalarının asit yağmuru sorununa
katkıda bulunabileceğine inanmazlar.”
*
* * * *
“Bir
insanı bir metre çapı olan bir küreye dönüştürdüğümüzde (insanın yere
çömeldiğini düşünün), hayal edilebilmesi kolay olan biyolojik olarak açık
karşılaştırmalarla karşı karşıya kalırız. Bir insan hücresinin insanla
orantısı, insan boyutunun Rodos Adası’na orantısıyla aynıdır. Bunun gibi, bir
virüs bir insan için ne ise, bir insan dünya için odur, bir atom, bir insan
için neyse bir insan, dünyanın güneşin etrafındaki yörüngesi için odur; bir
proton bir insan için neyse bir insan Alpha Centauri’ye olan uzaklık için
odur.”
*
* * * *
“İçinde
dört aperatif, yedi antre ve üç tatlı bulunan bir menüyle, yemek yiyen bir
kişinin her çeşidi ısmarladığını kabul edersek, 4∙7∙3 ═ 84 farklı şekilde akşam
yemeği yeme yolu vardır.”
*
* * * *
“Sigmund
Freud bir zamanlar rastlantı diye bir şeyin olmadığını söylemiştir. Carl Jung
eş zamanlılığın gizeminden söz etmiştir.”
*
* * * *
“Kötüleri
ve başarısızları süzme, iyi ve başarılılar üzerine yoğunlaşmaya yönelik bir
eğilim vardır. Kumarhaneler bu eğilimi, para makinelerinde her kazanılan
paradan sonra makinenin ışıklanması ve metal tepsiye düşen paranın
tıkırdamasıyla teşvik eder. Bu ışıkların görülüp tıkırtıların duyulması herkesin
kazandığı izlenimini verir. Kayıplar ve başarısızlıklar sessiz kalır.”
*
* * * *
“Radyo,
televizyon ve film icat edilmeden önce müzisyenler, atletler vb kendilerine
sadık yerel seyirciler elde edebilirlerdi, çünkü bu kişiler, seyircilerin
izleyebileceği en iyi kişilerdi. Fakat şimdi seyircileri, kırsal bölgelerde
bile, yerel sanatçılar ve sporcular tatmin etmiyor ve onlar dünya
standartlarında yetenek talep ediyorlar. Bu anlamda medya seyirciler için iyi,
sanatçı ve sporcular için kötü olmuştur.”
*
* * * *
“Sayı
Cehaleti ve sahte bilim genellikle birbirleriyle ilişkilidir. Bunun bir nedeni,
sayı cahili bir kişiyi matematiğin kesinliğini kullanarak, aptalca bir kabul
edişe sürükleyebilmenin kolaylığıdır.”
*
* * * *
“ ‘Eşitler eşitlerin yerine konabilir’
veya ‘1 artı 1, 2 eder’ gibi temel
matematiksel gerçekler yanlış uygulanabilir: bir bardak su artı bir bardak
patlamış mısır, iki bardak ıslak patlamış mısıra eşit değildir.”
*
* * * *
“Sayı
sayabiliyor gibi görünen bir at olan ünlü Akıllı Hans’ı düşünün. Eğiticisi bir
zar atmakta ve hangi sayının geldiğini ata sormaktadır. İzleyicilerin şaşkın
bakışları arasında Hans yavaşça ayağını yere, zarda gelen sayı kadar
vurmaktadır. Ancak hiç kimsenin fark etmediği, eğitimcinin, Hans doğru sayıya
gelinceye kadar hiç kıpırdamadan durduğu fakat daha sonra bilinçli ya da
bilinçsizce hareket ettiği ve bunun Hans’ı durdurduğuydu.”
*
* * * *
“Yani
sonuçta herkes istediği kuramı haklı çıkaracak açıklar bulabilir.”
*
* * * *
“Şirketler,
matematikle hiçbir ilgisi olmayan işlere eleman ararken bile matematikte
uzmanlaşan kişilerin başvurmasını teşvik ederler. Çünkü hangi iş olursa olsun
analiz etme yeteneğinin işe yarayacağı bilinmektedir.”
*
* * * *
“Belli
bir ‘toplumun’ üyeleri, hiçbir zaman
işbirliği içinde davranmazlarsa hayatlarının Thomas Hobbes’un deyimiyle ‘yalnız, fakir, kötü, uygarlıktan yoksun ve
kısa’ olması olasıdır.”
*
* * * *
“Yaptığımız
seçimler konusunda bilinçli değilsek, daha iyileri için çalışmamız olası
değildir.”
*
* * * *
“Anlamsız
rastlantılarla dolu gittikçe karmaşıklaşan bir dünyada birçok durumda gerekli
olan, daha fazla gerçek değil – zaten fazlasıyla gerçeğe sahibiz – bilinen
gerçeklerin daha iyi kavranmasıdır.”