DİVAN (Irvin YALOM)
Kararsızlık, ilişkiler, yanlış seçimler, iç çatışmalar...
Psikoterapi seansları, hasta-doktor ilişkisi.
Yalanlar nerede bitiyor, gerçek nerede başlıyor? Tedavi kapısı nasıl aralanıyor?
Hepsi ve daha fazlası psikiyatrist, psikoterapist, yazar ve eğitimci Irvin Yalom’un kaleminden: “Divan”
Psikoterapi seansları, hasta-doktor ilişkisi.
Yalanlar nerede bitiyor, gerçek nerede başlıyor? Tedavi kapısı nasıl aralanıyor?
Hepsi ve daha fazlası psikiyatrist, psikoterapist, yazar ve eğitimci Irvin Yalom’un kaleminden: “Divan”
“Psikoterapist
yetiştirmekle vaktinizi boşa harcamayın, asıl mesele psikoterapist olabilecek
adamı seçmektir.”
*
* * * *
“Her
hasta için yeni bir terapi icat edilmesini önerdim, her hastanın tamamen
kendine özgü olduğu nosyonunu ciddiye almamız ve her biri için tamamen kendine
özgü bir psikoterapi geliştirmemiz gerektiğini savundum.”
*
* * * *
“Kendinizle
gurur duymak istiyorsanız, gurur duyabileceğiniz şeyler yapın.”
*
* * * *
“Beni
sevdiğini söylüyorsun, oysa sevgi bir ilişkidir, sevmek karşındakini
önemsemektir, karşındakini gelişimini ve durumunu önemsemektir.”
*
* * * *
“Biliyorum
saçma görünüyor ama yine de şu anda bile, doğru olanı yaptığıma inanıyorum.
Bazen kader bizi öyle durumlara düşürür ki, doğruyu yapmakla yanlış yapmış
oluruz.”
*
* * * *
“ ‘Bana
güvenin,’ dedi Carol. ‘Daha fazlasını bilmemeniz en iyisi. Bir şey bilmezseniz,
yalan söylemek zorunda da kalmazsınız.’”
*
* * * *
“Kırk
yılını yanlış adamla evli kalarak geçirdiğini benliğinin derinliklerinde
hisseden dulun yaşayacağı ıstırabı düşünün. Sonuçta o, kocası için ya da sadece kocası için acı çekmeyecektir.
Kendi hayatı için matemdedir.”
*
* * * *
“Paul’ün
evinin duvarları kitaplarla kaplıydı ve sık sık onları gözden geçirir, büyük
bir keyif içinde her biriyle dostluk tazelerdi. Ernest da hoşlanmazdı
kitaplarını ödünç vermekten. En önemsiz bölümlerini bile elinde kalemle okur,
kendisini etkileyen ya da düşünmeye sevk eden yerlerin altını çizerdi, belki de
kendi yazılarında kullanmak için. Paul, ilginç şiirsel sözlerin ve imgelerin
peşine düşerdi hırsla, Ernest ise fikirlerin.”
*
* * * *
“Bundan
daha berbat bir şey olamaz diye düşündü, sahte iltifatlar karşısında minnet
duymaktan daha berbat bir şey olamaz.”
*
* * * *
“Aslında
çok komik, her zamanki şirretliğini sürdürerek bana yardımcı oluyor. Cıyak
cıyak bağırıp telefonu suratıma kapatınca kendimi daha iyi hissettim. Ne zaman
telefonda onun haykırışını duysam, evi terk etmekle ne kadar iyi yaptığımı daha
iyi anlıyorum. Ne kadar salak olduğumu, o evlilikle hayatımın dokuz yılını heba
ettiğimi her seferinde daha iyi anlıyorum.”
*
* * * *
“Ama
yanlış seçimler hep böyle yapılır zaten – başka seçimin olmadığına kendini inandırarak.”
*
* * * *
“O sana
öyle geliyor, çünkü olan biteni göremeyecek kadar yakından bakıyorsun. Oysa
önemli olan, dışarıdan göründüğü gibi görebilmen.”
*
* * * *
“Belki
başkalarını bu kadar çok yargılamasa, kendine karşı da bu kadar katı
olmayacaktı Marshal. Yoksa tam tersine mi işliyordu hadise? Kendine karşı bu
kadar katı olmasa, başkalarına da daha mı hoşgörülü olurdu acaba?”
*
* * * *
“Gördün
mü, Carol? Satranç da hayat gibi: Oyun bitince bütün taşlar – piyonlar da, şahla
vezir de – aynı kutuya koyuluyor.”
▬ ▬ ▬
İlginizi çekebilir:
1.Anima Mundi - Susanna Tamaro
2.Dar Kapı - Andre Gide
3.Kimlik - Milan Kundera
4.Her Gün Biraz Daha Yakın - Irvin Yalom
İlginizi çekebilir:
1.Anima Mundi - Susanna Tamaro
2.Dar Kapı - Andre Gide
3.Kimlik - Milan Kundera
4.Her Gün Biraz Daha Yakın - Irvin Yalom