OL DEDİ OLDU-2 (Taşkın TUNA)

Taşkın Tuna Big Bang’in öyküsünü anlattığı kitabı Ol Dedi Oldu”nun ikincisinde “Süpernovalar, Zaman, UFO’lar, Paralel Evrenler” gibi birçok konuya yer vermiş. Konuların bir kısmı yine dini bilgiler ışığında değerlendirilerek aktarılmış. İkinci kitabı özetleyebilecek cümle: “Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur.


“Harezmî olarak da bilinen bu üstün nitelikli deha, yalnız sıfırı bulmakla kalmamış, ikinci dereceden denklemlerin çözümünü de matematiğe katmış, ayrıca denizcilikte yıldızlara bakarak yön tayininde kullanılan usturlabın da 43 çeşit kullanım alanını günlük hayata başarı ile geçirmiştir.”

                                         * * * * *

“En iyisi yine yabancı bir bilim insanının, radyoaktivite üzerine çalışmaları ile ünlü fizik ve kimya otoritesi, 1903 Nobel ödülü sahibi Fransız Pierre Curie’nin sözlerine yer verelim, bakalım bu konuda o neler söyleyecek: ‘Endülüs’ten bize kala kala 30 kitap kaldı, atomu parçaladık. Hülagü’nün yaktığı yüz binlerce kitap kalsaydı eğer, şimdilerde galaksiler arasında top koştururduk.’”

                                         * * * * *

“İşte Andromeda galaksisi (yıldız kümesi). Bizden tam 2,5 milyon ışık yolu uzaklıkta olan bu kümeden ŞİMDİ çıkan ışınlar, dünyamıza 2,5 milyon yıl SONRA ulaşacaklardır. Bu yargının tersi de doğrudur. Bu galaksinin ŞİMDİ fotoğrafını görüyorsunuz ama aslında bu kümenin 2,5 milyon yıl ÖNCEKİ halini izliyorsunuz demektir. O zamanlar dünyamızda en ufak bir hayat izi bile yoktu.”




                                         * * * * *

“Bugüne kadar hiçbir bilim adamı atomdaki, dolayısıyla evrendeki kuvvetlerin sebebini, kaynağını ve niçin belli durumlarda belli kuvvetlerin ortaya çıktığını izah edememiştir. Bilimin yaptığı sadece gerçekleri gözlemlemek ve bunları ölçüp birer isim takmaktan ibarettir.”

                                         * * * * *

“Eğer düşündüğünüz başka, söylemek istediğiniz başka, söylediğinizi sandığınız başka, söylediğiniz başka ise; karşınızdakinin duymak istediği, duyduğu, anlamak istediği, anladığını sandığı ve anladığı da başka olamaz mı?”

                                         * * * * *

“ ‘Astronomların keşfettikleri harikulade olaylar karşısında masallar boş ve destanlar bile hayalden mahrum görünüyor.’ Bu sözü söyleyen 19.asrın ünlü kimya bilimcisi ve radyoaktif maddelerin radyasyon birimini bulan Bayan Marie Curie’dir (1867-1934). Acaba şimdilerde yaşamış olsaydı bu sözüne neler ekleyebilirdi?

                                         * * * * *

“Şeyh-i Ekber olarak da bilinen ve alışılmadık fikir ve düşüncelerin abideleşmiş eserlerini estetik bir mimari üslupla süslemeyi başaran Muhyiddin Arabi’nin Evren’i yorumlayan şu sözü de ne kadar anlamlıdır: ‘Kainat, gerçeğin dış ve görünen yüzüdür, gerçek ise kainatın iç ve görünmeyen yüzünü yansıtır.’”

                                         * * * * *

“ ‘Bu dünyada yaşadığımız her an, kendi hakkını ister.’ Ünlü Alman şairi Goethe’nin bu özdeyişini anlamaya çalışınız.”

                                         * * * * *

“Bütün geçmiş anlar şimdi idi. Öte yandan bütün gelecek anlar da şimdi olacaktır. ‘Gelecek’ kavramı da ilginçtir. Gelecek dediğimiz şey, bize doğrudan gelen değil, kendisine doğru gittiğimizdir.”

                                         * * * * *

“Sen hiç hesapsız kitapsız bir eser yapanı gördün mü? Evinin bahçesine küçük bir kümes yapmak istesen bile eline cetveli, kalem kâğıdı alıp önceden bir hesaplama yapmaz mısın? Kümesin enini, boyunu, yüksekliğini, alanını hesaplaman gerekmez mi? Ya şu koskoca kâinata ne diyelim? Dünya’nın, Güneş’in, Ay’ın, gezegenlerin, galaksilerin hareketleri, kütleleri, yoğunlukları, hız ve dolanım periyotları, plansız programsız hesapsız olabilir mi?”
                        ▬     ▬    ▬

Bu Haftaki Tercihleriniz

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

GÖR BENİ (Azra KOHEN)

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

BANDO TAKIMI (Muzaffer İZGÜ)

ŞEMS-İ TEBRİZİ'NİN ÖĞRETİLERİ