VARLIK VE DOĞRU YAŞAMAK ÜZERİNE (Neale DONALD WALSH)



“Varlık ve Doğru Yaşamak Üzerine”. Adından da anlaşılacağı gibi bir “kişisel gelişim”  kitabı. 
........... 

Bu arada “kişisel gelişim” sözünü görenlerin bir kısmı sayfayı terk etti bile. Çünkü nedense bazılarının bu söze pek de tahammülü yok sanırım. 

“Benim hayatıma bir başkası nasıl katkıda bulunabilir ki? Yaşam benim, şartlar benim, çevre vs. benim. Başka bir ortamdan, yaşamdan bana nasıl karışabilirsin? Aynı şartlara sahip değiliz ki!”

Belki de bir açıdan haklılar. 
... 

Neyse biz kalan okurlarla yola devam edelim.

Şartlarımızla, kişiliğimizle, çevremizle hepimiz tekiz. Kimseden bir tane daha yok; ama unutmayalım ki hepimiz insanız. Farklılıklarımız gibi ortak noktalarımız da pek çok. Hepimiz üzülüyoruz, seviniyoruz, acı çekiyoruz, söyleniyoruz, gülüyoruz… Dolayısıyla benzer olaylara başkalarının verdiği tepkileri görmek, onların düşüncelerini öğrenmek belki bize de yardımcı olur. En azından kendi durumumuzla ya da duruşumuzla ilgili farklı bir bakış açısı getirebiliriz olaylara. Böylelikle hiç ummadığımız çözümler geliştirebiliriz kendimiz için. Çok uzaklardan bir “kelebek etkisi” hissedebiliriz yaşamımızda.

“Bakış açımız yaşamımızı olağanüstü derecede etkiler. Birinin ‘yok’ dediği şey diğeri için ‘çok’tur.”

                                               * * * * *

“Nancy ile kurduğumuz vakıf her yıl büyük miktarda bir parayı hayırlı amaçlar için bağışlıyor… Ama biliyorsunuz çok para kazanmayı seviyorum. Birçok şey yapmamı sağlıyor ve dünyada ne yapmak istediğimi çok iyi biliyorum.”

Dürüst davrandığı için yazara teşekkür etmek lazım herhalde. “Para kazanmayı seviyorum” diyor. Ferrarisi’ni satıp mutluluğu aramaya çıkmıyor. Çünkü bazı kitaplarda paranın hiç önemli olmadığından söz edilmekte. Bunun ne kadar gerçekçi bir yorum olduğunun takdiri size kalmış. Gerçekçi olmayan ya da idealize edilmiş yaşamlardan yola çıkan tavsiyeleri ben pek sevmiyorum galiba.

                                               * * * * *

“Bir şey hakkında haklı olduğumu düşündüğümde senin benden farklı bir bakış açısına sahip oluşuna bir anlam veremem ve bunu istemem.”

                                               * * * * *

“Dünyadaki rahipler için olabilecek en kötü şey yarın herkesin reform yapması olurdu. Böylece kimseye söyleyecek bir şeyleri kalmazdı. Öyleyse rahipler ve rahibeler yaşamlarının geri kalanını – derin bir metafizik düzeyde- ruhsal olarak iyileştirilmesi gereken şeyleri yaratarak geçireceklerdir ki gerçekten kim olduklarını ifade edebilsinler ve deneyimleyebilsinler. Bu nedenle üstadlar ne yargılar ne de suçlarlar. Yaşadıkları yerin dış koşullarını yargılamadan değiştirirler. Çünkü yargılamak demek kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyan koşulları yargılamaktır. Bu çok derin bir metafizik gerçektir; ancak üstadlar bunu çok iyi anlar.”

                                               * * * * *

“Yaşamda seçiminizin olmadığı bir an bile yoktur.”

                                               * * * * *

“Herkes kendi dünya modeline göre doğru olanı yapar.”

                                               * * * * *

“En çok kazanan kişiler yüzlerinde büyük bir gülücük, yaşamlarına dokundukları herkese açık bir yüreği olanlardır.”

Kitap, seçtiklerimizin ve seçeceklerimizin yaşamımıza etkisi üzerine kurulu. Özellikle yardımlaşmanın ve paylaşmanın önemi, insan düşüncesinin çeşitliliği, dünyadaki yaşamı iyileştirmenin gerekliliği ön plana çıkan konular. Daha önce bu tür kitaplar okuduysanız biraz tekrar gibi gelebilir; ama yok okumadıysanız sizin için iyiye yakın bir seçim olabilir bu kitap.

                                               * * * * *

“Hepimizin bir zaman yapması gereken şey, insanların gereksinim duydukları alanlarda varlığımızı paylaşmaktır.”

                                               * * * * *

“Birçok insan yaşamlarını sürdürmek için yapmak zorunda olduklarını zannettikleri şeyleri yaparak sessiz bir ümitsizlikle dolu olarak yaşıyorlar.”

                                               * * * * *

“Er ya da geç hiçbir şeyin sahibi olmadığımızı, yalnızca koruyucusu – bakıcısı olduğumuzu anlayacağımız bir düzeye evrimleşeceğiz.”

                                               * * * * *

“Şu anda gezegende her şeyden yeterince var; ancak sizinle aynı düşüncede olmayan milyonlarca insan çıkacaktır.”

                                               * * * * *


“Dünyanın kaynaklarının onda dokuzunu dünya nüfusunun onda biri elinde bulunduruyor.”

                                               * * * * *

“Bu nedenle sistem daha az şanslı olanları bilgilendirmeye çekiniyor. Görüyorsunuz ya bilgi güçtür ve insanlar daha fazla bilmeye başladıklarında bu gezegendeki ekonomi ve kaynak dağılımının ne kadar adaletsiz olduğunu görecekler.”

                                               * * * * *

“Zihnimize verdiğimiz şeylere ve başkalarının zihinlerine verdiklerimize dikkat etmeliyiz.”

                                               * * * * *

“Artık istemediğim, artık beni temsil etmeyen bir düşünce gözlemlediğimde onu bir daha düşünmüyorum. Dışarı atıyorum. Eğer ikinci kez düşünmezseniz gücünü kaybeder.”

                                               * * * * *

“Şunu iyi anlayın, hiçbir şey şans eseri olmaz. Yollarımız en gizemli şekillerde kesişir ve birbirimizi yeniden buluruz; bazen yirmi yıl sonra. Yerde ve gökte sizin felsefenizde hayal edilmemiş çok fazla şey var. Bunu iyi anlayın. Rastlantı yoktur, tesadüf yoktur.”

                                               * * * * *

“Kimse her gün hayatta kalabilecek miyim diye endişelenmemeli. Yeterli yiyecek, giyecek ve barınak, insan onuruna yakışacak biçimde herkese temin edilmeli.”
                                            ▬    ▬      ▬


İlginizi çekebilir:

1.%100Düşünce Gücü – Jack Ensign Addington
2.Düşünün Zenginleşin –Napoleon Hill
3.Sır – Rhonda Byrne                        

Bu Haftaki Tercihleriniz

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

DEDE KORKUT HİKAYELERİ

ADSIZ ÜLKE (Alain-FOURNİER)

ELA GÖZLÜ PARS CELİLE (Osman BALCIGİL)