SEYİT BATTAL GAZİ (Mustafa ÖZÇELİK)
Türk milleti destanlarla, kahraman ve kahramanlıklarla örülü bir
kültüre sahip. Bu kahramanlar arasında önde gelen isimlerden biri de“Seyit
Battal Gazi”. Çoğumuz onun ismini Cüneyt Arkın filmlerinden biliyoruz. Bu
filmlerde öyle bir dövüş ya da savaş sahneleri vardır ki Cüneyt Arkın daha
doğrusu Battal Gazi aynı anda pek çok kişiyi yere serer de kendisine pek bir
şey olmaz. Eee, destan kahramanı olmak böyle işte. Biraz gerçek, çokça abartma.
Bir süre sonra hikâyenin ne kadarı ya da hangi bölümleri gerçek diye düşünmeye
başlarız.
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi kapsamında
pek çok kurum ve kuruluş çeşitli çalışmalara imza atmış. Sergiler,
sempozyumlar, tanıtım filmleri, kitaplar… Bu kitabı da 2014 yılında Eskişehir’e
yaptığımız bir gezi sırasında almıştım. Kısmet bugüneymiş; merakla ve ilgiyle
okudum. Kitap Mustafa Özçelik tarafından hazırlanmış.
“Türk
Milleti kendi özüne döndüğü ve geçmişini tanıdığı müddetçe güçlenerek yoluna
devam edecektir. Şartlar ne olursa olsun; güzel bir niyet ve güzel bir
faaliyetle çıkılan yolda hiçbir emek zayi olmaz. Bu gerçeğin en güzel örnekleri
işte bu gün isimlerini taşımaktan onur duyduğumuz ve huzurlarında halen saygı
ile eğildiğimiz tarihe mal olmuş kahramanlarımızdır. (SUNUŞ - Güngör Azim TUNA
/ Eskişehir Valisi)”
*
* * * *
“Müslüman
Türkler arasında gazi-veli kimliğiyle ünlenen, hayatı menkıbelere, şiirlere,
romanlara, filmlere konu olan ‘Seyit Battal Gazi’, bu konudaki farklı görüşler
ne olursa olsun özel anlamda, doğduğu yer itibariyle Malatyalı; mezarının
bulunduğu yer itibariyle Eskişehirli bir isimdir. Genel anlamda ise bütün
Müslüman ve Türk coğrafyalarında kabul görmüş milli ve dini bir destan
kahramanıdır. (ÖNSÖZ – Mustafa Özçelik)”
*
* * * *
“Türklerin
tarihi, baştan sona bir kahramanlık, yiğitlik ve cesaret tarihidir. Bu yüzden
bütün büyük milletler gibi, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren
pek çok destana ve destan kahramanına sahiptirler. Bu kahramanların her biri
cesur, korkusuz, varlığını milletine adamış insanlardır. İslamlık öncesinde bu
tür tipleri biz genellikle ‘alp’ olarak isimlendiriyoruz.”
*
* * * *
“İşte,
bu kitaba konu olan Battal Gazi, bu isimlerin başında gelir. Hakkındaki
malumat, bize, onun az önce genel çerçevesini çizdiğimiz alp-gazi tipinin en
önemli örneği olarak yiğitliği, cesareti, bilgisi ve erdemiyle öne çıkan idealist
bir şahsiyet olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla o, hem bir ‘alp’ hem bir
‘gazi’ hem de bir ‘eren’dir.”
*
* * * *
“Battal
Gazi, gerek Arap-Bizans, gerekse Selçuklu-Bizans, Osmanlı Bizans
mücadelelerinde hem tarihi hem de efsanevi kişiliğiyle, gaza ruhuyla hareket
eden bu toplulukları motive etmiş, fetih hareketlerinde onlara iman, cesaret,
umut ve güven aşılamıştır. Böylesi bir isim olması dolayısıyla da hakkında çok
sayıda menkıbeler oluşturulmuş, ortaya ‘Battalname’ adıyla anılan eserler
çıkmış, edebiyatın ve sinemanın konusu olmuştur.”
Sinemamızda Battal Gazi’nin Cüneyt Arkınla hayat bulduğunu
belirtmiştim. Edebiyatta da çeşitli roman ve hikâyelere konu olmuş. Şu anki
lise müfredatında da İslami Dönem Türk Destanları başlığı altında yer alıyor. Mustafa
Özçelik tarafından hazırlanmış bu kitap Battal Gaziyle ilgili detaylı ve başarılı
bir çalışma. “Hayatı, şahsiyeti, mücadelesi, külliyesi ve edebiyatta Battal
Gazi” başlıkları altında konuyla ilgili tüm sorularınıza cevap bulabileceğiniz
bir kaynak. Kitabın sonundaki kaynakça ve külliyenin tanıtıldığı fotoğraf
albümü de kitabın artılarından. Hazırlayanların emeğine sağlık diyorum.
Konuya ilginiz varsa ya da Battal Gaziyle ilgili bir çalışma
yapmanız, ödev hazırlamanız gerekiyorsa faydalanabileceğiniz güzel bir kitap.
*
* * * *
“Battal
Gazi, daha çok bir destan kahramanı olarak kabul görmüştür ama destanları
tümüyle gerçek dışı da sayamayız. Çünkü destanlar tarihin bir şey söylemediği
tarihsel dönemlere ışık tutan yegane kaynaklardır. Onlar, milletlerin adeta
‘masallaştırdıkları tarihleri’ olup, yaşanan sosyal olayların bıraktığı izlerin
zaman içerisinde, halkın muhayyilesi ile yoğrula yoğrula şekillendiği
metinlerdir. Zaman ve mekân bakımından değişikliğe uğrasalar da toplum
hayatında yaşanan olaylara ait izleri hep muhafaza ederler.”
*
* * * *
“Battal
Gazi’nin, ortada her ne kadar farklı görüşler olsa da VIII. Yüzyılda Emeviler devrinde
yaşamış olduğunu kabul etmek gerçeğe daha yakın görünmektedir. Yerli ve yabancı
kaynakların pek çoğunun görüşü bu şekildedir.”
*
* * * *
“Battal
Gazi’yi kaynakların çoğu onu VIII. Asırda başlayıp İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet
tarafından fethine kadar beş asır devam etmiş önce Arap-Bizans, sonra
Türk-Bizans mücadelesinin atmosferinde doğmuş ve yüzyıllar içinde gelişmiş bir
destanın kahramanı olarak görürler. Bu durum, onun hem ‘Arap’ hem de ‘Türk’
kökenli olarak algılanmasına yol açmıştır. Dolayısıyla Battal Gazi için iki
etnik kimlikten söz edilebilir.”
*
* * * *
“Bu
ifadelerde geçen ‘Seyit’ unvanı ona peygamber sülalesine mensubiyeti
dolayısıyla verilmiştir. Seyitlik unvanı aynı zamanda onun soy geçmişinin kanıtı
olarak gösterilir. Buna göre ‘Battal Gazi’nin soyu İslam peygamberi Hz.
Muhammed’e dayandırılmaktadır. Dolayısıyla ehl-i beyt-in devamından
sayılmaktadır. Yani Hz. Ali’nin akrabalarındandır. Battal Gazi’nin
Alevi-Bektaşi muhitlerinde çok sayılıp sevilmesinin asıl sebebi de budur.”
*
* * * *
“Battal
Gazi, ilim tahsiline çok küçük yaşlarda başlar. Temel eğitimini doğduğu yer
olan Malatya’da tamamlar. Ardından Hıristiyanlığı ve İncil’i öğrenmek için
Antakya’ya gider. Zira burası bu ilimlerin merkezi, Hıristiyanların büyük ilim
adamlarının bulundukları bir yerdir.
Dört kutsal kitabı da okur. Tefsir ve hadis öğrenir. Büyük bilginler
arasına katılır.”
*
* * * *
“Battal Gazi’nin
ölüm tarihi konusunda da farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Fakat kaynaklara
bakıldığında en doğru tarihin 740 olduğu söylenebilir.”
*
* * * *
“Ölüm
yeri ise Afyonkarahisar yakınlarındaki Akroinon (bugünkü Seyitgazi ilçesi)
denilen yerdir. Battal gazi burada bir savaşta şehit düşmüş ve oraya
defnedilmiştir.”
Fırsat bulursanız külliyeyi görmenizi tavsiye ederim. İlçeyi
kuşbakışı gören tepelik bir alanda kurulmuş sakin, güzel bir yer. Hele bir de
gittiğinizde hava bulutluysa o dingin ortam iyice mistik bir hale geliyor.
"kitap pınarım" objektifinden Eskişehir "Seyit Battal Gazi Külliyesi" |
* * * * *
“Battal
Gazi Türk-İslam tarihinde ve özellikle Anadolu’nun fethi ve
vatanlaştırılmasında kahramanlıkları olan mümtaz bir ‘model şahsiyet’tir. O hem
bir veli, hem bir lider hem de üstün zekâlı ve güçlüklerden sıyrılmayı bilen
dahi bir şahsiyet olarak destanlaşmıştır. – Veysi ERKEN”
*
* * * *
“Ona
‘Battal’ yahut ‘pehlivan-ı âlem’…denilmesi Alpliğini, ‘gazi’ denmesi
gaziliğini, ‘’şah-ı evliya’ denmesi erenliğini gösterir. Seyit sıfatı da bu
bağlamda onun hem soyca hem ideal bakımından Hz. Peygamber’e bağlılığıyla
ilgilidir.”
*
* * * *
“O
inandığı ilkeler çerçevesinde zayıfa, düşküne, kadına, mazluma asla el
kaldırmaz. O, dövüşte bile atından yere düşen düşmanlarına karşı kılıç
kullanmayı doğru bulmaz. Kendisi de at sırtından iner ve kavgasına devam eder.”
*
* * * *
“Battal
Gazi’nin hatırası yine aynı şekilde muhtelif şehirlerde cami, okul, vakıf,
dernek, mahalle, sokaklara adı verilerek yaşatılmaktadır. Battal Gazi’nin adını
asıl yaşatan yer ise Seyit Battal Gazi Külliyesi’nin de içinde bulunduğu
Seyitgazi ilçesidir. Selçuklular döneminde Bizanslılardan alınan bu yere önce
70-80 hanelik bir Türkmen aşireti yerleştirilmiş adına da ‘Türkmen köyü’
denmiştir. Bu köy, asıl önemini Seyitgazi adını aldıktan yani Battal Gazi’nin
kabrinin bulunup türbesinin ve etrafında bir külliyenin yapılmasından sonra
kazanmıştır.”
*
* * * *
“Battalname,
Anadolu muhitinde teşekkül eden ilk destandır. Bunu daha sonra takip eden
Danişmend-name ve Saltuk-name’ye kaynaklık etmiştir.”
▬ ▬ ▬
İlginizi
çekebilir: