ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR (Ernest HEMİNGWAY)
Amerikalı bir yazar: Ernest Hemingway
Hemingway’in kendi yurdundan sonra en fazla sevdiği ülke: İspanya.
İspanya’daki iç savaşı anlatan bir roman: Çanlar Kimin İçin Çalıyor
“Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Hemingway’in, kendisinin de okurlarının da en çok sevdiği romanıdır. Diğer ülkelerdeki satışların dışında, bu kitaptan yalnız Amerika’da bir milyondan fazla satılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda gerek Amerikan Ordusu, gerek Rus Ordusu, bu romanı gerilla savaşına dair bilgi veren bir yapıt olarak öğretim programlarında kullandılar. (Güler Dikmen Nalbantoğlu,1990, İstanbul)”
Hemingway’in kendi yurdundan sonra en fazla sevdiği ülke: İspanya.
İspanya’daki iç savaşı anlatan bir roman: Çanlar Kimin İçin Çalıyor
“Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Hemingway’in, kendisinin de okurlarının da en çok sevdiği romanıdır. Diğer ülkelerdeki satışların dışında, bu kitaptan yalnız Amerika’da bir milyondan fazla satılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda gerek Amerikan Ordusu, gerek Rus Ordusu, bu romanı gerilla savaşına dair bilgi veren bir yapıt olarak öğretim programlarında kullandılar. (Güler Dikmen Nalbantoğlu,1990, İstanbul)”
*
* * * *
“Herkes
yapabileceğini gerçekten nasıl yapılması gerekiyorsa ona göre yapmak
zorundadır.”
*
* * * *
“Savaşmak
için bütün gereksinmen akıldır. Ama kazanmak için yetenek ve malzemeye gereksinirsin.”
*
* * * *
“Konuşmayı
seviyorum. Sahip olduğumuz tek uygarca şey bu. Yoksa kendimizi nasıl
oyalayabiliriz?”
*
* * * *
“Don
Faustino bakınarak durdu ve sanırım bakınırken safların ikisinden de ona acıyan
yoktu. Hala yakışıklı ve üstün bir havayla bakınıyordu, ama zaman kısalıyordu
ve gidilecek yalnızca tek yön vardı.”
“Joaquin’e
kızdım çünkü onun açısından ne kadar çirkin olduğumu anladım. Yalnızca sen on
dokuzunda olduğun için kıskancım. Bu devam eden bir kıskançlık değildir. Sen de
ebediyen on dokuzunda olmayacaksın.”
*
* * * *
“Emirler
senden gelmiyor. Golz’dan geliyor. Ve Golz kim? İyi bir general. Emrinde
çalıştıklarının en iyisi. Ama insan nereye varacağını bildiği olanaksız
emirleri yerine getirmeli mi?”
*
* * * *
“Kafaca
tutarlı olmanı sağlamak zorundayım. Çünkü kafaca mutlak tutarlı olmazsan
yaptığın şeyleri yapmaya hakkın olmaz, çünkü onların hepsi suçtur, çünkü başka
insanlara olan daha kötü bir şeyi önlemek için olmadıkça, hiç kimsenin başka
bir insanın hayatını almaya hakkı yoktur.”
*
* * * *
“Bizi
böyle ele geçireceklerini nasıl düşünebildiler? Öyle modern silahları var ki aşırı
güvenden bütün akıllarını kaybediyorlar.”
*
* * * *
“Ölmekten
hiç korkmuyordu ama yalnızca ölmeye yarayan şu tepede tuzağa düşürülmüş
olduğuna kızıyordu.”
*
* * * *
“Eğer
tarihte, kaç adamın bir tepeyi ölmek için kullanmak zorunda kaldıklarını
bilseydi, bu onu hiç de neşelendirmezdi şu yaşadığı anda, insanlar, aynı
koşullarda başka insanlara olanlardan etkilenmezler, bir dula başka sevgili
kocaların da öldüklerinin söylenmesinin bir yararının olmayacağı gibi.”
*
* * * *
“«Onun
buradan Navacerrada’ya gitmesi ne kadar sürer?»
«Yük taşımazsa, önlemlerini alırsa, şansı da varsa üç saate gider. Biz malzeme yüzünden daha uzun ve daha emin bir yoldan geldik.»
«O kesinlikle yapabilir mi bu işi?»
«No se, kesinlikle diye bir şey yoktur.»”
«Yük taşımazsa, önlemlerini alırsa, şansı da varsa üç saate gider. Biz malzeme yüzünden daha uzun ve daha emin bir yoldan geldik.»
«O kesinlikle yapabilir mi bu işi?»
«No se, kesinlikle diye bir şey yoktur.»”
*
* * * *
“Ne
yapılacağına karar veren sen değilsin. Sen emirleri yerine getirirsin. Emirleri
yerine getir ve ötesini düşünmeye kalkma.
Bu konudaki emirler çok açık. Çok fazla açık. Ama ne endişelenmeli ne de korkmalısın. Çünkü korku lüksüne kapılmana izin verirsen o korku seninle çalışması gerekenlere de geçer.”
Bu konudaki emirler çok açık. Çok fazla açık. Ama ne endişelenmeli ne de korkmalısın. Çünkü korku lüksüne kapılmana izin verirsen o korku seninle çalışması gerekenlere de geçer.”
*
* * * *
“En
akıllıcası ne yarın hakkında ne de bugün olanlar hakkında konuşmamaktır. Bu
işte kayıpları tartışmayız ve yarın yapmamız gerekeni yaparız.”
*
* * * *
“Bilinecek
şeylerin ne kadar azını biliyoruz. Bugün öleceğime uzun bir zaman yaşamak
isterdim çünkü bu dört günde hayat hakkında çok şey öğrendim, dahası bütün
öteki zamanlardan daha fazla düşünüyorum. Yaşlı bir adam olmak ve gerçekten
bilmek isterdim. İnsan öğrenmeyi sürdürüyor mu yoksa her insanın anlayabileceği
belli bir miktar mı var, merak ediyorum. Haklarında hiçbir şey bilmediğim
birçok şeyi öğrendiğimi düşündüm. Keşke daha çok zaman olsaydı.”
*
* * * *
“Yalnızca
çürük dalları keserek ağacı sağlıklı hale getirebilir ve geliştirebilirsin.”
*
* * * *
“Cephede
saldırıyı erteleyecek, yetkili bir otoriteye sahip hiç kimse yoktu. Mekanize
güçler şimdi birdenbire durdurulamayacak kadar çok ilerlemişlerdi. Her ölçüdeki
bütün askeri operasyonlarda büyük bir atalet vardır. Ama bir kez bu atalet
yenildi mi harekete geçildi mi, başlamak kadar zordur onları durdurmak.”
*
* * * *
“Herkes
yapabileceğini yapar. Sen kendin için hiçbir şey yapamazsın ama belki başka
birisi için yapabilirsin.”