SİSLERİN ARDINDAN (Carol FARLEY)

Sisin ardında biri ya da birileri var mıydı yoksa kahramanlarımız yanılıyor muydu? Eğer biri varsa amacı neydi? Kasabalı bu konu hakkında ne düşünüyordu? Sis gerçekleri örtmeye devam mı edecekti, kendi gerçekliğini mi oluşturacaktı? 
Carol Farley’den macera dolu bir kitap: “Sislerin Ardından

“Koşarken bir yandan da balık avından söz ediyorduk. Bununla birlikte, aklım hala Larry’nin ‘Sisle Gelen Adam’ dediği ihtiyardaydı. Konuşmamın amacı onu düşünmemekti. Ne var ki, adam göze giren bir kum tanesi gibi beynime çakılıp kalmıştı. Belki de, ben bu kadar büyütüyordum.”


                                               * * * * *

“İnsan, bazen geçmişte yapılan birçok hareketin, boşuna olduğunu fark ediveriyor. Dükkânda sarf edeceğimiz vakti pekala kumsalda… Her neyse, asıl şimdi bunu düşünmekle vakit kaybediyoruz galiba…”

                                               * * * * *

“Bir yerde bir olay çıkmaya görsün, insanlar hemen nasıl da üşüşüverirler. Birkaç dakika öncesine kadar in cin top oynayan kumsal, alarm düdüğünden sonra iğne atsan yere düşmeyecek duruma gelmişti. İnsanların felaketler sırasında hemen bir araya toplanmaları, olaya kendilerinin de karışmak istemesi ne kadar garip… Tabii biz de onlar gibiydik ve kalabalıkla birlikte rıhtıma koşuyorduk.”

                                               * * * * *

“Aslında ‘Sisle Gelen Adam’, kafamda küçük, masum bir tohumken gittikçe büyümüş ve sonunda önüne geleni yutan kocaman bir canavar olup çıkmıştı.”

                                               * * * * *

“Ormanda yürürken, yüreğime bir ferahlık bir canlılık gelir. O sessizlik ve güzelliğin içinde, kendime güven duygusunu kazanırım. Sıkıntılarım ağaçların kabuklarına gizlenir, üzüntülerim rüzgâra kapılır gider. Hayvanların tabiatla mücadelesini görünce ben de mücadele gücüne kavuşurum. Ağaçlar arasında koşmak, dalları, yaprakları kucaklamak, rüzgârda uçmak gelir içimden.”  


                                               * * * * *

“Evet, anlattıkları doğruydu. Herkes başarı peşinde koşuyordu. Hatalar asla bağışlanmazlar, belki hasıraltı edilirlerdi.”

                                               * * * * *

“Bunu neden söyledim, nereden aklıma geldi bilmiyorum. Bazen insan elinde olmadan dilinin ucuna gelen şeyleri söyleyebiliyor.”

                                               * * * * *

“Dikkatle yüzüne baktım. Gülümseyince gerçekten şaka yaptığını anladım. Ciddi havada söylenen her söze inanmaktan ne zaman vazgeçecektim?”

                                               * * * * *

“Olayla ilgilendiğim için Larry çok mutluydu. Mutlu insanlar daima çevrelerinde bunu paylaşabilecek kişiler ararlar.”

                                               * * * * *

“Yerimde yatarken bile, diken üstündeydim. Durduğum yerde dönüp duruyordum. İnsan kafasındaki soruları çözemedikçe, bedensel rahatlığa da nedense kavuşamıyor.”

                                               * * * * *

“Matt amca üniformasını giyince bambaşka bir insan olup çıkmıştı. Elbise insanın kişiliğini ne çabuk değiştiriveriyor.”
                                          ▬    ▬      ▬

Bu Haftaki Tercihleriniz

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

YALNIZLIK PAYLAŞILIR (Halil CİBRAN)

DEDE KORKUT HİKAYELERİ

ADSIZ ÜLKE (Alain-FOURNİER)