KADI BURHANEDDİN (Kemal DEMİREL)
Kadı Burhaneddin, 14. yüzyılda yaşamış; edebiyat alanında gazelleri, özellikle de tuyuğlarıyla tanınmıştır. “Tuyuğ” nazım şeklini edebiyatımıza kazandıran kişidir.
Kemal Demirel “14. Yüzyılda Bir Türk Dehası - Kadı Burhaneddin” adlı kitabında hayatından anekdotlarla ve şiirleriyle Kadı Burhaneddin’i tanıtmış bizlere.
Yazar ve yayımcı Kemal Demirel’in kitabı özellikle biyografilerden hoşlananlar için.
“Devlet
Tiyatrosu’nda sahnelenen (1973-74) Antigone
oyunu 1970’te Yunancaya, Büyük Yargıç,
1990’da ABD’de The High Judge adıyla
İngilizceye çevrilerek yayımlandı. 1991’de TRT’ye üç bölümlük Itri, 1996’da
TGRT’ye sekiz bölümlük Evimizin İnsanları
adlı dizileri yazdı. Evimizin İnsanları’ndan
senaryolaştırdığı Piano Piano Bacaksız
1990’da Tunç Başaran tarafından filme alındı. (KEMAL DEMİREL hakkında)”
*
* * * *
“Kadı
Burhaneddin, 14. Yüzyılda yaşamış şair, düşünür ve hükümdar.”
* * * *
*
“9 Ocak
günü, Kayseri’de Sultansazlığı Çiftliği’nde zorlukla ama sağlıklı bir oğlan
çocuğu gelir dünyaya. Bu çocuk Kayseri Kadısı Şemseddin Mehmed’in oğlu olan
Burhaneddin Ahmed’dir.”
*
* * * *
“Dünyaya
gelen bu çocuk çok mutlu etmişti başta baba Kadı Şemseddin Mehmed’i ve onun da
babası dede Kadı Siraceddin Süleyman’ı.”
*
* * * *
“Yüzlerce
kitaptan oluşmuş, 14.yüzyılda az bulunur bir kütüphanede çalışmaktadır Kadı
Şemseddin Mehmed. Rahlesinde, Burhaneddin Ahmed, bir şeyler okuyup
yazmaktadır.”
*
* * * *
“Kayseri’de
Sultansazlığı Çiftliği oranın ileri gelenlerinin tepkisini çekiyordu. İrili
ufaklı yüzlerce çiftlik ağası sevmiyordu, karşıydılar Sultansazlığı
insanlarına. Sömürü ve ağalık düzeniydi onlar için önemli olan. Bu düzen, 13.
yüzyılın başından beri kuşaklar boyu olumsuzluğunu koruyarak sürüyordu.
14.yüzyıl başlarında, Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra Türkmen
boyları bağımsızlıklarını kazanmış, beyliklerini kurmuşlardı, fakat bir arada huzur
içinde yaşayamıyorlardı. Kayseri kadılarının egemen olduğu Sultansazlığı
Çiftliği’nde ise haksever, adil, insana değer veren, fakir fukarayı koruyan,
güçlüyü güçsüzden ayırt etmeyen bir düzen sürüp gidiyordu.”
*
* * * *
“Dünyada
insanlar insanlara yaptıklarının hesabını sorarlar. Ama yapması gerektiği halde
yapmadığının hesabını sormazlar.”
*
* * * *
“Bazı
şeyleri görmeye varlığımızın çapı, bilgi birikimimiz ne güçte olursa olsun
yetmeyebilir. Hayatın içinde öğrenmemiz gereken çok şey var.”
*
* * * *
“Ona yol
gösterenler vardı. Ama acıları çeken ve çekecek olan kendisiydi.”
*
* * * *
“Timur’un
insan olarak, kişi olarak Kadı Burhaneddin’i anlaması mümkün değil. Onun
eğitimi, kendini yetiştirmesi, ailesi, Timur’unkinden çok farklıydı. İşi sadece
savaşmakta ve askerlikte ustalık olan bir insan olan Timur’la, gerçek bir şair,
duygu dünyasının derinliklerinden ruhunu göklere yönlendiren güç kaynağı olarak
beslenen Kadı Burhaneddin. İki farklı insan dünyası.”