SÜLEYMAN ÇELEBİ (Kemal DEMİREL)
Ramazan ayının ruhuna uygun bir kitabı tanıtmak istedim size bugün. Kemal Demirel'e ait bir senaryo çalışması, "Süleyman Çelebi Mevlid'in Yazılışı"
Daha önce senaryo türünde bir esere yer vermemiştim "kitap pınarım"da. Kısmet bugüneymiş.
Kitap 85 sayfa ve 1995 basımı.
Kemal Demirel, Süleyman Çelebi tarafından yazılan "Mevlid" adlı eserin yazım aşamasını senaryolaştırmış.
Kitap hoşuma gitti. Sahne planlarının verilmesi, diyaloglar ve tarihi arka plan ilgimi çekti.
Kitabı okurken, film çekimlerinin aslında ne kadar zor olduğunu, senaryonun her zaman istenildiği şekilde bir filme dönüşemeyeceğini fark ettim. İlginç bir okumaydı benim için.
Kitaptan alıntılara geçmeden önce bazı bilgilere göz atmak istersiniz işaretli bağlantılar seçtiğiniz konu hakkındaki merakınızı giderir umarım.
Kemal Demirel kimdir?
Mevlid nedir?
“Türk
Edebiyatının din konulu 600 yıldır var olan ve daha yüzlerce yıl var olacak bir
eserdir MEVLİD (VESİLET-ÜN NECÂT). Eserin yaratıcısı Süleyman Çelebi,
Peygamberimiz için bir mesnevi var etmiştir. İmanını sevgisinin tüm derinliği
ile yaşayan bir insan olarak çıkar karşımıza Süleyman Çelebi. (Önsöz – 4.4.1993
Büyükada, Kemal Demirel)”
*
* * * *
“Emir Sultan – Gönül duyarsa,
iman yaşarsa, her insan her
insandan birçok şey öğrenebilir.”
insandan birçok şey öğrenebilir.”
*
* * * *
“9. ULU CAMİ DERS ODASI (İÇ-GÜN) SÜLEYMAN ÇELEBİ
– ŞEYH HAMİT –
ÖĞRENCİLER
Süleyman Çelebi’yi
önündeki rahlenin üzerinde bulunan kitabın sayfalarını karıştırırken görürüz.
Sonra başını kaldırır öğrencilere bakar. Öğrencilerin dikkatle bakan yüzlerini
tek tek veririz. On beş kişi kadardırlar. Aralarında daha önceden tanıdığımız
İsmail de vardır.”
*
* * * *
“Süleyman
Çelebi – Size, Allah kısmet ederse, gerçekleştirmeye çalışacağım bir eserimden
söz etmek isterim. Onu her anımsayışımda titrer bütün vücudum. Efendimiz için
Mevlid yazmak isterim. Çalışmaya başladım bile. Bilirsiniz, onun için yüze
yakın mevlid yazılmıştır. Farsça, Arapça. Hiçbirini ona layık görmüyorum.
Bilmem ne zaman biter, belki de hiç bitmez.”
*
* * * *
“22. ULU CAMİ (İÇ-GÜN) SÜLEYMAN ÇELEBİ – VAIZ
ŞEYH HAMİT – BİR VAIZ – BİR MISIRLI – FGR.
Geniş açı cemaati namaz kılarken
görürüz. Resim üstünde yazılar. «Ankara savaşından sonra Timur Eskişehir
Kütahya üzerinden batıya doğru oradaki beyliklerle zaman zaman güç kullanarak
kaydı.» şeklinde başlar.
Resim
Üstü Konuşmacı – (Bu sözler yazı olarak da resim üstünde vardır.) Emir Şeyh
Nurettin Bursa Kalesine gider oradaki hazinede altın, gümüş, mücevherat ve
kumaş ne varsa alır. Bursa yağma edilir. Şehir ateşe verilir. Tüm bu acılardan haberi
olan Yıldırım Bayezit Timur’un kendisini Semerkant’a götüreceğini de öğrenince
parmağındaki yüzük taşının altında sakladığı zehiri içer. 9 Mart 1403 Perşembe
günü vefat eder. Daha sonra Timur Edirne’de bulunan Emir Süleyman Çelebiye
Rumelideki toprakları verip onu o tarafın hükümdarı yapar. Ve Timur’un izniyle
Yıldırım Bayezit’ın oğlu Emir Süleyman Bursa’da da Hükümdar olur. Ve böylece
yeni bir devir açılır.”
*
* * * *
“Her
insan şerefsizce şeyler yapabilir, hatta bunu ömür boyu bile yapabilir. Onun
adı şerefsizlikler yapan ve onu yaşayan insan olur. Ama şerefsiz insan olmaz.”
*
* * * *
“Süleyman
Çelebi – Gülleri çiçekleri severim. Ama ayırmam dikenleri de otları da
onlardan. Hepsinde ortak olan bir şey var. Toprakta kökleri oluşu, yeşerişi.
Yeşermek yaşamak demektir. Ben ayırmam deve dikenlerini güllerden. Sanki yalnız
kalırlarmış gibi gelir bana onlar.”
▬ ▬ ▬